Energina'yla beraber Energiya da yapısal formunu kaybederek enerjiye dönüşmüş ve birbirlerinin üstüne hücum etmişlerdi. Bu şahit olanlar için büyük bir şölen olmuş olmalıydı. Uladzislau bir kablo veya şebekenin içine dahil olduğunda gördükleri büyüleyici olsa da -onun için- sıradanlaşmış bir sahneydi. Fakat Energina ile olan bu mücadelesinde onun içini görmekle kalmıyor bu enerji öbeğinin içinde kendinden kopan parçaları da görür olmuştu. Bunu nasıl tarif edeceğini bilemiyordu ama bir betim kılması gerekirse buna "Nebula'da kulaç atmak gibi" diyebilirdi.
Bu çarpışma Energina'nın çığlıklarıyla son bulmuştu. Energiya'nın gücüne dayanamayarak gardı düşmüş ve Energiya'nın akımının hedefi olmuştu. Akımın onun orjinal formuna ulaşmasıyla beraber kadının vücudu yıldırıma çarpılmışa dönmüştü. Energiya, rakibinin savunmasız kaldığını anlayınca akım vermeyi kesti ve önünde diz üstü çöken kadına doğru baktı. Maskeli, kırmızı elbiseli ve klasik Slav özellikleri taşıyan bir kadın çıkmıştı karşısına. Onu tanıyıp, tanımadığını düşündüyse de aklına bir şey gelmedi. "Yankı" diyerek kast ettiği neydi? Merak ediyordu. Uladzislau bu sözleri altta kalmamak için söylemişti fakat o, ne dediğini biliyor olmalıydı. Bu yüzden de kendisini bulan oydu.
Polisler bir anda etraflarını sarınca ister istemez gülümsedi ve ellerini havaya kaldırdı. "Demek Krimson..." dedi sessizce. Yine de kendi bulduğu ismin ona daha uygun olduğunu düşünüyordu. İki polis eline yapışırken de herhangi bir zorluk çıkarma niyeti yoktu. Onun belki niyeti yoktu ama bir başka Varabey'in var gibi duruyordu. Kseniya o otoriter adımlarını herkese duyura duyura atmaya başlamıştı bile. Kseniya olaya şahit oldu mu bilemiyordu, fakat kendisinin olayla ilgisiz olduğu kısmına ikna etmesi sanki biraz zorlayıcı bir uğraş olacaktı diye düşünüyordu.
Öncelikle Kseniya'ya doğru seslenecekti: "Binanın girişine bir çanta bıraktım hanımım. İçeriği hakkında bir bilgim yok fakat muhafaza etmenizi isteyeceğim. Açıklayacak zaman yok." ardından kolunu tutan polislere doğru başını yaklaştırarak "Buyurun gidelim." diyecek ve her nereye götürüyorlarsa oraya doğru ilerleyecekti. Krimson'un olayının ne olduğunu öğrenmek için karakolda olmanın eldeki seçenekler arasında en makul olanı olduğuna karar vermişti.
Re: [Energiya] Gorod Absolyut
Posted: 04 Sep 2025, 19:33
by GM - Veil
Kseniya'nın sert adımları, polislerin telaşlı hareketleriyle çarpışıyor. Senin sözlerin üzerine yüzü donuklaşıyor, şaşkınlıkla kaşlarını kaldırıyor, çantadan bahsetmen onu bir an duraklatıyor. Dudaklarını sıkıyor, gözleri kısa süreliğine sende takılı kalıyor, sonra polislere karşı bağırışını sürdürüyor. Ama sen, daha fazla direniş göstermeden kollarındaki polislerin çekişiyle ilerliyorsun. Soğuk metalin üzerine bastırılarak siyah bir polis aracına bindiriliyorsun. Aracın içi antiseptik kokuyor, demir kafes seni şoförden ve yan koltuktaki silahlı polisten ayırıyor. Camlar kalın, dışarıda Minsk'in gri yüzü yağmur damlalarıyla bulanıklaşıyor. Sokaklar, sirenlerin yankısıyla boşalmış gibi. Maskeli üçlü gözden kaybolmuş, ama aklının bir köşesinde hala onların seni izlediği hissi var. Yol boyunca polislerden biri, telsizine eğilerek birkaç kod numarası fısıldıyor. Adını sormuyorlar, bu seni daha da şüphelendiriyor.
Yaklaşık yirmi dakikalık bir yolculuktan sonra araç büyük, gri bir binanın önünde duruyor. Sovyet mimarisinden kalma bu merkez, uzun sütunlu girişi ve ağır bronz kapılarıyla bir kale gibi. İçeri girerken koridorlardaki neon ışıklar titrek yanıyor. Paslı demir kapılar, kapatıldığında boğuk bir uğultuyla yankılanıyor. Seni uzun bir koridordan geçirip dar, camsız bir odaya sokuyorlar. Oda basit, tek masa, iki sandalye ve köşede bir kamera. Masanın üstünde dosyalar yığılı, yanına bir metal tepsi içinde fotoğraflar bırakılıyor. Polislerden biri ceketini çıkarıp sandalyeye oturuyor, diğeri köşede bekliyor. Önündeki fotoğrafları sana doğru itiyor.
Fotoğraflarda gördüğün şey, az önceki kadın, Krimson. Ama farklı durumlarda. Bir karede Grodno'daki bir elektrik santralinin önünde patlamış trafo, diğerinde Mogilev'de yanmış bir metro vagonu, bir başkasında ise tamamen boşaltılmış bir okul koridoru, duvarları yanık izleriyle kaplı. Altına yazılan tarihler farklı şehirleri işaret ediyor. Polis, sert bir ifadeyle konuşuyor. "Bu kadın, son üç yıldır Belarus'un farklı şehirlerinde kaos çıkarıyor. Ulusal güvenliği tehdit eden bir Geliştirilmiş. Krimson kod adıyla tanınıyor. Ama onun bu bölgede görünmesi, tam da Varabey Holding'in gölgesinde, dikkat çekici bir tesadüf değil mi?"
Adam eğiliyor, bakışlarını seninkine kilitliyor. Ardından sorularını sıralıyor. "Krimson neden sana yankım dedi? Onu daha önce tanıyor muydun? Çatışma sırasında onun enerjisini nasıl bastırdın? Senin gücün ne? Çantadan bahsettin. Binanın girişine bıraktığın çantada ne var? Nereden buldun onu?" Masaya avucunu vuruyor, dosyaları hafifçe sallıyor. "Burada yalnızca biz varız. Anlatmazsan, başka türlü öğreniriz."
Re: [Energiya] Gorod Absolyut
Posted: 05 Sep 2025, 09:46
by Energiya
Uladzislau'ın çantadan bahsetmesiyle Kseniya'nın duraklaması ve donuk bir ifadeye bürünmesi onu şüpheye düşürmüştü. Bir pot kırıp kırmadığını düşünüyordu. Sahi, çanta da neyin nesiydi. Tüm bu olanlar garip bir sırayla ilerliyor gibi hissediyordu. Yolun ortasında niye böyle bir çanta vardı. Uzaktan üç kişi niye onu gözlüyordu? Krimson, niye kendisine saldırmıştı? Yankı derken kast ettiği neydi? Hiçbir şey bilmiyordu. Ve bu polisler ne diye onu gözaltına almışlardı? Az önce en azından birkaç kişinin hayatını kurtaran o değil miydi?
Gözleri dalgınlıktan kurtulduğunda kendini yolda ilerlerken buldu. Önüne baktı. Polis şöför mahalinde yakasındaki telsize bir şeyler mırıldanıyordu. Metal bir kafeste köpek gibi taşınıyordu. Garip de bir koku vardı. Ne zamandan beri maruz kalıyordu bilmiyordu ancak muhtemelen ilk kokladığında midesi bulanmıştı. Kimse onunla konuşmuyordu. Arkasına yaslandı. Eski bir şarkıyı mırıldanmaya başladı. Başlarını hatırlamıyordu, o yüzden hımhımhım diye mırıldanarak es geçmişti ancak nakarat aklındaydı.
Mırıldandığı şarkı;
"Когда мне больно было и плохо
Ты не спасал меня, герой
Твоё оружие — слово
Ты не полезешь в бой "
Nihayetinde karakol olduğunu varsaydıkları yere gelmişlerdi. Uladzislau biraz garip hissediyordu. Bir isim koyacak olsa haline sarhoşluk derdi. Bu, Krimson ile formları birbirine karışacak kadar büyük bir çatışmaya girmesiyle mi alakalıydı yoksa antiseptiğin kokusu onda biraz kafa mı yapmıştı bilemiyordu. "Bol'na bila i ploha, Bol'na bila i ploha" diye söylenmeye devam ediyordu. Bu bir reklam cingılını veya bir yerde duyduğu şeyi ister istemez tekrar etme isteği gibiydi.
Karakolun koridorlarında kolunda iki memurla beraber yürümeye devam etmişti. Zar zor yanan ışıklar, rutubetli duvarlar ve paslı kapılar. Uladzislau hiç böyle bir yere gelmemişti. Doğrusu hiç koluna iki kişi girip onu bir yere de götürmemişti. Kapıyı üstlerine kapattıklarında tamamen bir kutunun içindelerdi. Uladzislau, iki polis ve kameradan izleyen her kimse. Hepsi bu kadardı.
Memur önüne fotoğrafları ittirdiğinde gözlerini iyice açmaya çalıştı ve fotoğraflara öyle baktı. Krimson'un yaptığı şeylerdi. Ayrı ayrı marifetleri. Gücünün kendisiyle bu denli aynı olması onu gerçekten de meraklandırmıştı. Yeniden memurlara döndü. Krimson'un burada görünmesinin dikkat çekici bir tesadüf olmasından bahsediyordu. Bu Uladzislau için pek de tesadüfi bir şey gibi gelmemişti. Grodno'daki trafo ile Mogilev'deki metro vagonu ve her nerdeyse yaktığı okul ne kadar alakalıysa Varabei Kulesi'nin önü de o kadar alakalı olmalıydı.
Memurun diğer soruları ise Uladzislau'ın yüzüne su gibi çarpmıştı. "Benim gücüm ne mi?" diye söylendi. "Kim olduğumu biliyor musunuz gerçekten?" Bir yanlış anlaşılma olmadan araya girdi: "İsmim ve soy ismimden bahsetmiyorum..." Bir parmağını hafifçe kaldırarak ucunda bir elektriksel parlama yaratarak devam edecekti. "Ben — Energiya. Adım üstümde." Sandalyesine yaslanarak devam etti: "Krimson üç yıldır etrafı yakıp yıkıyormuş demek. Peki sizce niye ve nasıl bugün onu haklamayı başardınız beyler?" Kendisini tehdit eden memura doğru baktı. "Çanta — Bilmiyorum. İçine de var; bilmiyorum. Kim koydu; bilmiyorum. Maskeli lavuklar kimdi; bilmiyorum. Krimson bana neden 'Yankım' dedi? Ben de merak ediyorum." dedi ve beklemeye başladı.
Re: [Energiya] Gorod Absolyut
Posted: 07 Sep 2025, 17:45
by GM - Veil
Polisler senin parmağının ucunda beliren kıvılcımı görünce göz göze kalıyor, bir anlığına sessizlik oluyor odada. Masadaki dosyaları karıştıran memur öksürerek kendine çekidüzen veriyor, sanki rolünü yeniden hatırlıyormuş gibi. "Peki, Energiya. Öyle olsun bakalım." diyor, sesi biraz daha ağır. "Krimson tek başına değil. Onun bağlı olduğu yapı var. Biz onlara Yamata diyoruz. Belarus'un dışında doğmuş, ama köklerini buraya salmış gizli bir örgüt. Finanse edenler, işbirliği yapanlar, hepsi uluslararası. Bizim elimizdeki bilgiye göre liderleri..." Dosyadan bir sayfa çekiyor ve sana uzatıyor. "Arkadij Volkov. Kod adıyla Siviy Grifon." Diğer polis araya giriyor. "Onlar genelde enerji altyapısı üzerinde operasyon yapar. Trafolar, metro hatları, iletişim kuleleri. Kaos çıkarıp piyasaları manipüle ederler. Krimson, son üç yıldır Yamata'nın saha yüzüydü."
Sen dosyanın üstündeki isme bakarken, aklında bir ışık yanıyor. Kseniya’nın masasındaki evrakları karıştırırken gördüğün bir fatura, evet, üzerinde aynı isim yazılıydı, Volkov Energy Consulting. O an sıradan bir tedarikçi gibi gelmişti, ama şimdi damarlarından soğuk bir ürperti geçiyor. Polis gözlerini kısarak sana doğru eğiliyor "O kadın çalışanı olduğunu söylüyordu biz buraya gelmeden önce. Bu isim orada da karşımıza çıkarsa? Bunu bize anlatmak zorundasın. Saklama."
Sen yanıt vermeden önce, köşedeki diğer memur ekliyor. "Bilmiyorsan bile sorun değil. Seninle ofise geleceğiz. Oradaki herkesi sorgulayacağız. Can güvenliğini sağlayacağız, seni koruma altına alacağız." Ses tonu daha yumuşak, ama gözlerinde pragmatik bir hesap var. Tam o sırada dikkatini küçük bir detay çekiyor. Odanın köşesinde, masanın altına sıkıştırılmış gibi duran ince bir kablo. İnce ama çok yüksek voltaj taşıyor, senin gözlerine farklı yansıyor, çünkü sıradan bir elektrik hattı değil. Ucunda minik bir işaret yanıp sönüyor, sanki seni çağırıyor gibi. Burada, polis merkezinin kalbinde böyle bir şeyin olması normal değil.
Re: [Energiya] Gorod Absolyut
Posted: 22 Sep 2025, 01:51
by Energiya
Uladzislau kendisine "Yamata" isimli örgüt hakkında bilgi vermeye başlayan memuru dikkatle dinledi. Memurun uzattığı resme baktı ve aynı anda da ismini öğrendi. Belaruslu olmasa da yine bir Slav ismine sahip olan Arkadij Volkov, Gri Grifin.
Kseniya'nın dosyaları arasında -en azından bir şirket ismi olarak- hatırladığı bir isimdi bu. Bu Uladzislau için karmaşıklaşan bir durumdu. Varabeyler bu şirket ile bir ticari ilişkiye sahip olabilirdi elbette. Hele daha bu sabah dosyalar arasında adına rastlıyorsa meşru ve legal bir ilişki de olmalıydı. Zira Arkadiy'in adını bugün öğrendiklerini düşünmüyordu ve eğer bu Arkadiy, Kseniya'nın dosyasındaki Volkov ile aynı veya ilintili bir kişiyse bu biraz baş ağrıtabilirdi elbette fakat üstesinden gelinmeyecek bir şeymiş gibi hissettirmemişti. Kendisini tehdit eden memura baktı ve gülümsedi.
Diğer memur da şirketin aranacağından bahsederken iki elini masanın üstüne koydu ve biraz bekledikten sonra "Kelepçeleri unuttunuz mu yoksa beyler?" dedi. Bu sırada odanın köşesinde "parlayan" kabloyu fark etmişti. Doğal bir durum olmadığı açıktı bunu muhtemelen memurlar da görse fark ederdi fakat anlamlandırabilir miydi emin değildi. Eğer Krimson dediği gibi kendisinin yankısıysa bu onun işi olmalıydı. Ya bir sinyal yolluyordu ya da direkt kendisi şebekeye karışarak şu an kendilerini dinliyordu. Ancak Krimson'un kelepçelendiğini düşündüğünde bunun o olması mantıksız gelmişti. Başka «yankı»'lar söz konusu olup olmadığını merak etti fakat şu anlık en azından polisler onu buradan bırakmadan bir aksiyona geçmeyecekti. Bir kumar oynuyordu elbette. Belarus demokratik hakların örnek bir nişanesi değildi elbette fakat bir Varabey'i ve kendilerine bir başka Gelişmiş suçluyu yakalayan bir Gelişmiş'i kendilerine düşman etmelerini beklemiyordu.
Re: [Energiya] Gorod Absolyut
Posted: 28 Sep 2025, 17:25
by GM - Veil
Kelepçelerden bahsettiğin anda odadaki hava bir anlığına değişiyor. İki polis de kısa süreliğine birbirlerine bakıyorlar, sanki onlarla dalga mı geçtin yoksa meydan mı okudun emin olamıyorlar. Biri dudaklarını ısırıyor, diğeri gözlerini kısıyor. Sessizlik, sadece floresan lambaların uğultusuyla doluyor. Sonra tehditkar tavırlı olan, kalın sesli memur bağırıyor. "Sen buraya şaka yapmaya mı geldin, Energiya? Krimson'un gölgesini kovalamak kolaydı belki, ama biz senin nerede durduğunu bilmiyoruz. Yamata için mi çalışıyorsun, yoksa Varabeylerin kirli oyunlarını mı saklıyorsun? Bize açık açık anlat." Dosyaları masaya vuruyor, birkaç fotoğraf daha önüne fırlatıyor. Grodno'daki yanmış trafo, Mogilev metrosunun karanlığa gömüldüğü an, yangın çıkmış bir okul binası. Fotoğrafların kenarları kurum lekesiyle siyaha çalmış. "Senin gibi birinin yaptığına dair raporlar elimizde. Aynı güç, aynı enerji. Bize masal anlatma."
Diğer memur biraz daha soğukkanlı ama o da sertleşmiş. "Bak, Varabey soyadı seni burada korumaz. Onların soyadını taşımayan bir sürü çocuk yandı o okulda. O soyadı seni zincirlerinden kurtaramaz." Kelimeler odayı keskin bir bıçak gibi dolduruyor. Ama sen onların öfkesinde bir tuhaflık fark ediyorsun, biri sürekli elini cebine götürüyor, diğerinin alnında soğuk ter var. İkisinin de bakışları zaman zaman odanın köşesine, o parlayan kabloya kayıyor. Farkında değillermiş gibi davranıyorlar ama refleksleri onları ele veriyor. Sen sessiz kaldıkça bastırıyorlar. "Yamata'nın Belarus içindeki işbirlikçileri kimler? Kseniya mı? Nastya mı? Söyle! Eğer bilmiyorsan bile, söyleyeceklerini duymak zorundayız. Bizimle oynama."
Kalın sesli olan, cebine giden elini biraz daha uzun tutuyor bu kez. Çıkardığı şey bir not defteri değil, kısa bir anlığına metalin parlaklığını görüyorsun. Küçük, kareye yakın, köşeleri siyah bantla kaplanmış bir cihaz. Telsiz gibi değil, daha çok bir sinyal bozucuya benziyor. Masanın altına doğru bırakıyor, sesi duyulmasın diye yavaşça. Ama senin için sesi gerekmez. İçinden geçen elektrik dalgası, cihazın açıldığını, düşük frekansta bir uğultu yaymaya başladığını sana söylüyor. Kamera ışığının da aynı anda hafifçe titrediğini fark ediyorsun. "Şimdi, bize gerçeği söyleyeceksin." diyor memur, sesi daha boğuk çıkıyor. Ama sen, odadaki elektriğin değiştiğini hissediyorsun. Bir şey çalışıyor. Bir şey, seni susturmaya hazırlanıyor gibi. Ve işte o anda fark ediyorsun, bu sorgu odasında, yalnızca senin cevaplarını aramıyorlar. Seni kapana kıstıkları, başka bir planın ortasında olduğunu anlıyorsun.
Re: [Energiya] Gorod Absolyut
Posted: 18 Oct 2025, 20:11
by Energiya
Genç Varabey bir şey demeksizin polisleri dinlemeye devam etti. Gösterilen fotoğraflara göz ucuyla baktı ve üstünde de çok durmadı. Polislerin bu iyi polis, kötü polis tiyatrosuna yalnızca katlanmakla yetindi. Onun dikkatini çeken önündeki ikilinin de ışık saçan kablonun farkında olmalarıydı. Bu işi biraz muğlaklaştırıyordu.
Polislerle makul bir iletişim kuramayacağına inanmaya başlamıştı. Zira söylenenler hakkında gerçekten hiçbir şey bilmiyordu fakat yine de üstelemeye devam ediyorlardı. Bu durum sanki gerçekten bir şeyler öğrenmek yerine bir zaman kazanmak ve oyalamak gibi görünüyordu. Sinyal yollayan kablo kendisi için değildi. Polislere yönelik bir sinyal olmalıydı. Zira polis elini cebine atmış ve bir garip metal cihazı eline almıştı. Her ne ise çalıştırmış ve masanın altına yerleştirmişti. Yaydığı frekans veya her ne ise Uladzislau'ı boğmaya başlamıştı. Bu kulakları ne kadar kapatırsan kapat göğsünde hissettiğin bir bass sesi gibiydi. Güm, güm, güm.
Uladzislau makul olmaya çalışan bir adamdı. Belarus hükumetine karşı çıkmanın bir manasını -en azından bu ana kadar- göremiyordu. Zira o gerçekten masumdu ve Krimson'u yakalamaktan başka bir işe girişmemişti. Ancak şu an bir bilinmezliğin içindeydi. Polislere çalıştırdıkları cihazın ne olduğunu sormayı bırak, cihazın varlığından dahi bahsetmek ortamı daha da gerebilirdi. Buna karşın "tamamen mantıksız" olarak nitelendirdiği bu ikiliyi de sağduyuya ikna edebileceğine inanmıyordu.
Cihaz kendisini tamamen ekarte etmek üzerine kurulu bir çeşit EMP tarzı bir cihazsa kendisinin ne beklediğinden emin değildi. Ölüm veya daha da kötüsü bir kobay. Lukaşenkalar için «yapılacaklar listesi»'nde "Çöpü Çıkar"dan sonra üstü çizilecek bir madde olması işten bile değildi. Öyleyse ne yapmalıydı? Mantık yolu kapanmıştı elbette.
Energiya ilk iş olarak yakınındaki polislerden ani bir hareketle sıyrılmaya çalışacak ve "sinyal" yollayan kabloya ulaşmaya çalışacaktı. Bu uğurda diğer polisleri makbul bir voltajla çarpmaktan ve gerekirse onları etkisiz hale getirmekten geri durmayacaktı. Kabloya ulaşabilirse elektrik formuna geçerek kablonun diğer ucunda ne varsa oraya ulaşmaya çalışacaktı. Kendisine böylesine düşmanca yaklaşan kişi kimdi, öğrenmek istiyordu.
Re: [Energiya] Gorod Absolyut
Posted: 25 Oct 2025, 19:05
by GM - Veil
Polislerin sesi giderek uzaktan geliyormuş gibi, bastırılmış ve boğuk. Masanın altındaki cihazın frekansı odadaki tüm titreşimleri tek bir vuruşa indiriyor. Göğsünde çarpan o bas, senin ritmini bozarken polislerin dudakları hala hareket ediyor ama söylediklerini neredeyse duyamıyorsun. O an karar veriyorsun, buradan sağ salim çıkmanın yolu konuşmak değil, aksiyon. Önündeki polis, omzuna doğru tekrar hamle yaptığında kollarını bir anda sıyırıp vücudundaki elektriği kaslarına dağıtıyorsun. Yıldırım refleksi gibi yerden fırlıyorsun. İlk memurun bileğinin iç kısmına düşük voltajlı ama felç edici bir şok veriyorsun. Adamın kasları kitleniyor, gözleri arkaya devriliyor ve sandalyesiyle birlikte yere yığılıyor. Metalin soğuk sesi duvara çarpıp geri dönüyor.
Diğer polis refleksle silahına davranıyor. Tabancasını çıkarıyor, sana doğrultuyor, telsizine bağırıyor. "Yerinde dur! Takviye! Sorgu odası üç, acil takviye!" Oturduğun odanın kapısı bir anda kapanıyor, kilit sesi tok bir klikle yankılanıyor. Silah namlusu alnını tam ortasından hedef almış durumda, adam tetikte. Aynı anda, masanın altındaki cihazın yayımladığı titreşimi hissederek yere kayıp altından süzülüyorsun. Avucunu kabloya uzatıyor, çıplak bakır hattı yakalıyorsun.
O dokunuşla birlikte dünyan değişiyor.
Elektrik formuna geçtiğin anda cihazın gönderdiği sinyali takip ediyorsun. Hat boyunca koşar gibi ilerliyorsun, sanki Minsk’in damarlarında dolaşıyorsun. Gördüğün enformasyon akışı o kadar hızlı ki, bir anlık görüntüler şeklinde anlam kazanıyor. Trafik kameraları, köprü aydınlatmaları, güvenlik hatları, şehir içi enerji kanalları... ve bir koordinat. Konum sabit, net ve tartışmasız bir şekilde sana akıyor. Yer Nemiga Caddesi, Varabey Holding’in yalnızca iki blok ötesi. Adres tam olarak bir bina adıyla sonuç veriyor, Yunost İş Merkezi, 12. Kat. Gözlerini açtığında hala sorgu odasındasın, bir elin kablonun üzerinde. Cihaz artık susturulamayan bir gerçeği haykırıyor, Yamata bu kadar yakın.
Silahlı polis hala karşında, kapı kilitli, takviye birkaç saniye ötede. Şimdi denge bıçağın ucunda, kaçarsan Nemiga’daki merkeze gidip oyunun gerçek yüzünü açığa çıkarma şansın var. Kalır ve polisle çatışırsan buradaki herkes etkisiz hale gelene kadar duramayabilirsin. Polis tetiğe daha da yaklaşırken gözlerinle karar alacak hale geliyorsun.
Re: [Energiya] Gorod Absolyut
Posted: 26 Nov 2025, 21:21
by Energiya
Polislerden yakın olanının bileğine yapışıp çarpmıştı. Adamı öldürme niyetinde değildi elbette ama en azından bir süreliğine hareket edememesi herkes için en sağlıklı olanıydı. Diğer polisi de bayıltıp bayıltmamak ise bir tercih gibiydi. Elinde tuttuğu kablo kendisine net olarak bir konum belirtiyordu. Artık seçim hakkı kalmamıştı. Bir polis de bayıltsa tüm karakolu da etkisiz hale getirse de Energiya artık bir suçluydu. Bu yüzden daha fazla mücadele etmenin bir manası olmadığına karar verdi.
Elektriksel forma dönüşerek kablonun içine girecek ve sonra da şebekeye dahil olarak Yunost İş Merkezi'nin 12. katına durmaksızın ilerleyecekti. Ne yapacağına oraya gittikten sonra karar verecekti.