Re: [Hydra] Ölümü Aramak
Posted: 05 Sep 2024, 21:24
Steadfast, verdiği emirle birlikte direkt olarak harekete geçmiş ve sadece birkaç saniye içerisinde yanına dönmüştü. Arabanın kaza yaptığını ve sürücünün yaralı olduğunu duyduğu anda dudakları hafifçe büzülmüştü. Her ne kadar beklentileri dahilinde olsa da Steadfast'ın bir şekilde başarabileceğini düşünmüştü. İçeriye sızmak için yeni bir plan kurması gerekiyordu, gerçi bu onun için pek zor sayılmazdı. İşini zorlaştıran şey Roberto'nun grubu yönlendirmeye başlamış olmasıydı. Liderliği kendisinin yapacağını söylemelerine rağmen bu şekilde davranması her ne kadar kuşkulanmasına vesile olsa da harekete geçmesini sağlayacak kadar kuşkulanmamıştı. Belki de lanetli kızın en büyük hatası bu olmuştu.
Roberto'nun direktifleri dahilinde grup ilerlemeye devam etmiş ve tesisin içerisine kadar ilerlemeyi başarmışlardı. Kapıdan içeriye girdikleri anda içerisinin tamamıyla boşaltılmış olduğunu gördükleri anda Hydra dahil herkes şaşırmıştı. Şüpheli bir şekilde etraflarını incelemeye devam ederlerken ana kontrol odasının kapısı açıldı. İçeriden çıkan adam, bir kişi hariç herkesin bir kez daha şoka girmesine vesile olmuştu. Adam konuşmasını yaparken Hydra çevresini kontrol etmekle meşguldü, çoktan bir plan düşünmüştü bile.
Bunca zamandır heyecanla parıldayan gözleri tekrardan eski haline dönmüştü. Ölü bir balık gibi duygusuzlukla dalgalanan gözleri, ifadesiz suratı nedense tüyler ürpertici bir hava saçıyordu etrafa. İçerisinde bulunduğu duruma rağmen sakin bir şekilde karşısındaki adamın gözlerinin içerisine bakıyordu. "Söylesene... Oradan bakıldığında ilk defa birileri beni kandırmış gibi mi gözüküyor?" Sesindeki acı ve umutsuzluk net bir şekilde belli olurken böyle şeyler söylemesi her ne kadar garip olsa da sonrasında söylediği sözlerle birlikte neden böyle hissettiği net bir şekilde anlaşılabilmişti. "Neden herkes benim lanetimin peşinde koşuyor? Tek istediğim ölmek olmasına rağmen siz aptal insanlar lanetimi bir lütufla karıştırmakta ısrarcısınız. Gerçekten de beni öldürebilecek birilerini bulmadan önce kaç insanı daha huzura kavuşturmam gerekiyor? Aptal Diaz, her seferinde beni umutlandırıyor." Hydra, arkasındaki ekiple ilk karşılaştıkları ana kıyasla çok daha farklı bir insan havası yayıyordu. Yavaşça arkasını dönerek arkasındakilere baktı. "Büyük ihtimalle hepimizin peşindeler ama benim daha çok peşimdeler gibi hissediyorum, isterseniz gidebilirsiniz. Birbirinize dikkat edin ama, aramızdaki tek hain Roberto olmayabilir." Hemen ardından tekrardan karşısındaki adama dönerek "Aslında laboratuvardaki doktor ile karşılaşınca böyle bir şeyler olabileceğinden şüphelenmiştim, o biraz fazla ilgisizdi. Yine de bana vermiş olduğunuz o küçük umuda tutunmayı tercih ettim, zira kaybedecek hiçbir şeyim yok." dedi. Hemen ardından sağ elinin işaret parmağıyla karşısındaki adamı işaret ederek "Öte yandan senin kaybedecek çok şeyin var. Lanetim hakkında da yeterli bilgiye sahip değilsiniz, beni yakalamanız mümkün değil." Hydra çıkış planı olarak ortaya koyduğu blöfünü yapmak için hazırdı. "Dur seni aydınlatayım. Lanetim bu dünyada herhangi bir hücrem kaldığı takdirde vücudumun tekrardan oluşmasını sağlıyor. Hangi hücremin üzerinden canlanabileceğimi kendim seçebiliyorum. Yani bir çeşit hiper rejenerasyon olarak düşünebilirsin." Silahını kafasına doğrulttuktan sonra devam etti. "Los Angeles, İstanbul, Viyana, Cali, Moskova, Tokyo, Pekin... Dünyanın her bir tarafında canlı hücrelerimi saklıyorum. İstediğim takdirde buradaki vücudumu yok ederek saydığım şehirlerden birisine gitmeyi tercih edebilirim. Geride kalan cesedimin ise sıradan bir insanın cesedinden farkı olmayacaktır." Hydra kısa bir ara verdikten sonra devam etti. "Eminim ki hala neden tetiği çekmediğimi, blöf yaptığımı düşünüyorsundur. Sana bunun cevabını kısaca vereyim, vücudum tekrardan oluşurken dayanılamayacak derecede acı çekiyorum. Bu sebepten ötürü yapmak istemiyorum fakat zorunda kalırsam bu acıyı çekmeye de razıyım." Tekrardan kısa bir ara verdikten sonra son şartını karşısındaki adamlara sundu. "Elbette hala anlaşabiliriz. Beni öldürebilecek bir yöntem biliyorsan seve seve seni takip edebilirim."
Hydra aslında dövüş konusunda pekte yetenekli birisi değildi. Acı çekmeyi pek sevmezdi, bu sebepten ötürü blöf yapmaktan başka şansı yoktu. Buradan kurtulmak için arkasındaki adamlara ihtiyacı vardı. Buradan canlı (her ne kadar istemese de) bir şekilde çıkacaklarsa özellikle Stasis'e ihtiyacı vardı. Genç kızın gücünü kullandığından ötürü yorulduğunu biliyordu. Bu sebepten ötürü ona olabildiğince zaman kazandırmaya çalışıyordu. Planını belli etmek için konuşmasına başladığı sırada boşta olan elini arkasına götürerek Stasis'i işaret etti ve bir anlığına da olsa gözleri kesişti.
Buradan çıkmaları için öncelikle zaman kazanmaları gerekiyordu, sonrasında Stasis'in gücü ile birlikte devam edebilirlerdi.
Roberto'nun direktifleri dahilinde grup ilerlemeye devam etmiş ve tesisin içerisine kadar ilerlemeyi başarmışlardı. Kapıdan içeriye girdikleri anda içerisinin tamamıyla boşaltılmış olduğunu gördükleri anda Hydra dahil herkes şaşırmıştı. Şüpheli bir şekilde etraflarını incelemeye devam ederlerken ana kontrol odasının kapısı açıldı. İçeriden çıkan adam, bir kişi hariç herkesin bir kez daha şoka girmesine vesile olmuştu. Adam konuşmasını yaparken Hydra çevresini kontrol etmekle meşguldü, çoktan bir plan düşünmüştü bile.
Bunca zamandır heyecanla parıldayan gözleri tekrardan eski haline dönmüştü. Ölü bir balık gibi duygusuzlukla dalgalanan gözleri, ifadesiz suratı nedense tüyler ürpertici bir hava saçıyordu etrafa. İçerisinde bulunduğu duruma rağmen sakin bir şekilde karşısındaki adamın gözlerinin içerisine bakıyordu. "Söylesene... Oradan bakıldığında ilk defa birileri beni kandırmış gibi mi gözüküyor?" Sesindeki acı ve umutsuzluk net bir şekilde belli olurken böyle şeyler söylemesi her ne kadar garip olsa da sonrasında söylediği sözlerle birlikte neden böyle hissettiği net bir şekilde anlaşılabilmişti. "Neden herkes benim lanetimin peşinde koşuyor? Tek istediğim ölmek olmasına rağmen siz aptal insanlar lanetimi bir lütufla karıştırmakta ısrarcısınız. Gerçekten de beni öldürebilecek birilerini bulmadan önce kaç insanı daha huzura kavuşturmam gerekiyor? Aptal Diaz, her seferinde beni umutlandırıyor." Hydra, arkasındaki ekiple ilk karşılaştıkları ana kıyasla çok daha farklı bir insan havası yayıyordu. Yavaşça arkasını dönerek arkasındakilere baktı. "Büyük ihtimalle hepimizin peşindeler ama benim daha çok peşimdeler gibi hissediyorum, isterseniz gidebilirsiniz. Birbirinize dikkat edin ama, aramızdaki tek hain Roberto olmayabilir." Hemen ardından tekrardan karşısındaki adama dönerek "Aslında laboratuvardaki doktor ile karşılaşınca böyle bir şeyler olabileceğinden şüphelenmiştim, o biraz fazla ilgisizdi. Yine de bana vermiş olduğunuz o küçük umuda tutunmayı tercih ettim, zira kaybedecek hiçbir şeyim yok." dedi. Hemen ardından sağ elinin işaret parmağıyla karşısındaki adamı işaret ederek "Öte yandan senin kaybedecek çok şeyin var. Lanetim hakkında da yeterli bilgiye sahip değilsiniz, beni yakalamanız mümkün değil." Hydra çıkış planı olarak ortaya koyduğu blöfünü yapmak için hazırdı. "Dur seni aydınlatayım. Lanetim bu dünyada herhangi bir hücrem kaldığı takdirde vücudumun tekrardan oluşmasını sağlıyor. Hangi hücremin üzerinden canlanabileceğimi kendim seçebiliyorum. Yani bir çeşit hiper rejenerasyon olarak düşünebilirsin." Silahını kafasına doğrulttuktan sonra devam etti. "Los Angeles, İstanbul, Viyana, Cali, Moskova, Tokyo, Pekin... Dünyanın her bir tarafında canlı hücrelerimi saklıyorum. İstediğim takdirde buradaki vücudumu yok ederek saydığım şehirlerden birisine gitmeyi tercih edebilirim. Geride kalan cesedimin ise sıradan bir insanın cesedinden farkı olmayacaktır." Hydra kısa bir ara verdikten sonra devam etti. "Eminim ki hala neden tetiği çekmediğimi, blöf yaptığımı düşünüyorsundur. Sana bunun cevabını kısaca vereyim, vücudum tekrardan oluşurken dayanılamayacak derecede acı çekiyorum. Bu sebepten ötürü yapmak istemiyorum fakat zorunda kalırsam bu acıyı çekmeye de razıyım." Tekrardan kısa bir ara verdikten sonra son şartını karşısındaki adamlara sundu. "Elbette hala anlaşabiliriz. Beni öldürebilecek bir yöntem biliyorsan seve seve seni takip edebilirim."
Hydra aslında dövüş konusunda pekte yetenekli birisi değildi. Acı çekmeyi pek sevmezdi, bu sebepten ötürü blöf yapmaktan başka şansı yoktu. Buradan kurtulmak için arkasındaki adamlara ihtiyacı vardı. Buradan canlı (her ne kadar istemese de) bir şekilde çıkacaklarsa özellikle Stasis'e ihtiyacı vardı. Genç kızın gücünü kullandığından ötürü yorulduğunu biliyordu. Bu sebepten ötürü ona olabildiğince zaman kazandırmaya çalışıyordu. Planını belli etmek için konuşmasına başladığı sırada boşta olan elini arkasına götürerek Stasis'i işaret etti ve bir anlığına da olsa gözleri kesişti.
Buradan çıkmaları için öncelikle zaman kazanmaları gerekiyordu, sonrasında Stasis'in gücü ile birlikte devam edebilirlerdi.