Mona
Posted: 17 Aug 2024, 03:13
Geliştirilmiş İsmi: Mona
İsim: Anastasia Vasilakis
Yaş: 23
Cinsiyet: Kadın
Ülke: Japonya
Kişilik: Anastasia hevesli bir yapıya sahiptir. Daima heyecanlıdır. Yerine göre çenesi düşüktür. Boş durmayı sevmez. Sürekli bir etkinlik olsun ister. Çalışkandır. Bazen ise yalnızca eğlenmek ister, bazense kötüleri cezalandırmak. Yardımseverdir ve insanlara yardım etmek için elinden geleni yapar. Morali kolay kolay bozulmaz ve düşmez. Depresyona meyilli değildir. Çevresindekilere daima enerji vermeye ve onları morallendirmeye çalışır.
Özgür iradenin her şeyden üstün olduğuna inanır. Her bireyin eşit ve özgür olduğunu düşünür. Gücü elinde tutup, bu gücü paylaşmayanları, bu güçle zulüm edenlere her daim düşmandır.
Zaman zaman parlayabilir. Haksızlık, zorbalık ve tiranlık karşısında büyük öfke duyar. Değer verdiği kişilere zarar gelmesi durumunda zıvanadan dahi çıkabilir. Ancak her zaman kendisini tutmaya çalışır. İç huzurunun ve mental dengesinin bozulmasına kolay kolay izin vermez. Tüm bu sıcakkanlı yapısına karşın, ciddi olması gereken zamanı bilir. Güçlü bir iradesi vardır.
Her ne kadar yüksek feminen enerjiye sahip olsa da kırılgan değildir. Acı ile yaşamayı çok erken öğrendiği için zorluklar karşısında nasıl direneceğini bilir. Çevresindekilerin fikirlerini organize etmeyi ve onları yönetmeyi pek sevmez. Genellikle kendisini takım oyuncusu olarak düşünür. Görev ve sorumluluk bilinci yüksektir.
Şakacıdır. Daime gülünç sakarlıklar yapar. Karşılaştığı kötü olaylar karşısında karalar bağlamayı sevmez. Daima bir çözüm arayışındadır. Bu sebeple dikkatlidir. Herkese güvenmese dahi kimseye soğuk yaklaşmamaya çalışır. Birini açıkça sevmediyse bunu belirtir. Sözleriyle ve hareketleriyle bunu belli eder.
İnatçıdır. Kafasına koyduğu şeyi gerçekleştirmek için her yolu dener. Kolay kolay pes etmez. İnandığı bir fikri kolay kolay değiştirmez. Bunun için tartışmaya ve kavgaya atılmaktan pek çekinmez.
Boy: 1.69
Kilo: 50
Görünüm: Orta boylu, ince yapılı, kadınsı hatları belirgin bir fiziksel yapıya sahiptir. Kızıl, uzun ve dalgalı saçları vardır. Saçları genelde açıktır. Yüzü oval bir şekle sahiptir. Hatları ince ve belirgindir. Ten rengi açık, hafifçe soluktur. Bu da kızıl saçlarıyla zıt bir kontrast oluşturur. Çilleri özellikle yaz aylarında burnunun ve yanaklarının üzerine hafifçe serpilmiş olarak görünür. Bu da ona masum bir hava katar. Yeşil gözlere sahiptir. Kirpikleri uzun ve koyudur. Aşırı dolgun, gül pembesi dudaklara sahiptir. Pürüzsüz, parlak bir cilde sahiptir.
Yeşil renkte, bedenini tamamen saran parlak bir kostüm giyer. Kostümde altın sarısı renkte metalik kaplama detayları yer alır. Kollarında, bileklerinde ve göğsünde bu kaplamalar bulunur. Oldukça kalitelidir ve hareket kabiliyetine engel olmaz. Ateşe dayanıklı ve su geçirmezdir. Kafasında altın renkte metal bir taç bulunur. Bu tacın bir kısmı ters bir üçgen şeklinde alnını da korur.
Geçmiş: Varlıklı sayılabilecek bir ailede doğdu. Akdeniz'in en güzel kıyılarında yüzdü. Bir dediği iki edilmiyordu. Arkadaşları arasında popülerdi. Günaşırı aşk mektupları alıyor, bu durumdan hiç de şikayetçi olmuyordu. Derslerinde başarılıydı. Doktor olmak istiyordu. Müzik dinlemeyi seviyordu ve dans konusunda başarılıydı. Çok küçük yaşta başladığı Tenis dalında oldukça başarılıydı. Bu kadar normal bir hayatı varken, gücü uyandığında her şeyin tepe taklak olacağını hiç tahmin edemezdi.
Günlerini ders çalışarak, özel derslere giderek, ara sıra sosyalleşerek geçirdiği bir zamandı. 17 yaşında genç bir kızdı. Hayatla doluydu. Sonra ise değişimleri fark etti. Doğaya olan düşkünlüğü git gide artıyordu. Çiçekler daha güzel kokuyor, çimenler daha canlı görünüyordu gözüne. Bastığı yerde sararmaya yüz tutmuş otların dahi yeniden yeşerdiğine tanıklık ediyordu. Tanrısal bir şeydi bu. Sonra durumun ciddiyetini kavradı. Deliriyor olabilir miydi?
Annesinin bir trafik kazası sonucunda hastaneye yattığını öğrendi. Koşarak yanına gitti. Refakatçi olarak yanında kaldı. Bir gece sonunda hastane odasının bir bahar bahçesine dönüştüğünü gördü. Bu harika bir şeydi. En güzeli ise çok sevdiği biricik annesi sapasağlamdı. Elde ettiği gücün ne derece kudretli, ne derece inanılmaz olduğunu anlamıştı. Hayatta hiç bir şeyi bu kadar çok isteyemezdi. Herkese yardım etmeye başlamıştı. Hayali bir doktor olmaktı. Bu gücü elde ettikten sonra sınava çalışmasına gerek dahi yoktu. Herkes iyileştirebilir, herkesi tedavi edebilirdi. Sevdiklerini koruyabilirdi.
Her şey tepetaklak olacaktı. Çok sevdiği Mortal Dragons adlı grubun konserinde iyice eğlenmiş, evine dönüyordu. Anastasia bir motor tutkunuydu. Minik de olsa elektrikli bir motora sahipti. Sonra ne olduğunu fark edemeden motorundan fırladı. Ardından motorunun takla üstüne takla attığını gördü. Beyin travması geçiriyordu. Gücünü kullanarak kendisini iyileştirmeye başladı. Hemen ardından bunu devam ettiremediğini gördü. Sonra da gözleri karardı. Gözlerini açtığında bir kafesteydi. Elleri bağlanmıştı. Karşısında beyaz önlüklü üç adet şahıs duruyor, arkalarında ise ağır silahlı askerler bulunuyordu. Aralarındaki konuşmalardan anladığı kadarıyla, o artık bir tutsaktı. Hem de onların istediği her şeyi yapacak bir tutsak. Değerliydi onlar için. Belki de bir gün onu satacaklardı.
Tam iki seneyi parmaklıklar ardında geçirdi. Ancak ona iyi bakılıyordu. Güzel yemekler yiyor, spor yapmasına, dizi izlemesine ve kitap okumasına izin veriliyordu. Ancak bu hapishaneden çıkamıyordu. Kaçmayı defalarca denese de başarısız oldu. Bu iki iğrenç insanın ona getirdiği herkesi iyileştirmek zorunda bırakıldı. Yapmayı reddettiğinde ise ona basitçe canlı yayın yapan bir kameradan annesinin ve babasının anlık görüntüleri izletildi. Onları gözlerini kırpmadan öldüreceklerini biliyordu. Tutsaklığı sürüyordu.
Bir gece burnuna yanık et kokusu doldu. Ardından büyük bir patlama duydu. Mor renkli, yoğun bir ışık demeti kaplıyordu bulunduğu odayı. Sonra çığlıklar ve patlamaları duymaya devam etti. Öleceğini düşündü. Karşısında bir silüet vardı. Dikiliyordu. Alev soluyor gibiydi. Bir ölüm meleği gibiydi. Gözleri mor bir ışıkla doluydu. Sonra bu ışığın dozu arttı. Üzerine doğru geldi. Her şeyin burada son bulacağını düşündü. Son kez yutkundu. Hayata veda ettiğinin farkındaydı.
Her şey yeni başlıyordu. Bulunduğu ekstra güvenlikli, teknolojik kafesin demirlerinin ortadan ikiye kesildiğini, paramparça edildiğini gördü. Ardından karşısındaki silüet ona doğru yaklaştı. Tek bir cümle kurdu.
"Ben, Tigris. Seni kurtarmaya geldim."
Kalbi hiç o kadar hızlı çarpmamıştı. Kaderinin ona verebileceği en güzel hediyeydi sanki. Tigris… Onun kurtarıcısı.
O günden sonra Tigris'in peşini bırakmadı. O ne kadar istemese dahi, Anastasia çoktan onu bir rol model olarak benimsemişti. Adeta hayatının merkezindeydi. Sevgisi karşılıksız da olsa, ona olan düşkünlüğü inanılmaz fazlaydı. Zoraki de olsa onunl beraber bir kaç operasyona çıktı. Güçlerini kontrol etmeyi öğrendi. Daha farklı yeteneklere sahip olduğunu anladı. Artık ismi Mona idi. Bu isim farklı dillerde bir çok anlama geliyordu. Onun için bunun anlamı sevgiydi. Tigris ile tanıştığında bu ismi seçmişti.
Ailesine kavuşmuştu. Artık sorumlulukları vardı. Japonya'ya değişim öğrencisi olarak gitti. Orada çalışmaya başladı. Hayatını masumları, çocukları korumaya adamıştı. Sevdiklerini korumak için daha güçlü olmalıydı. Bir de Tigris vardı. Ona olan borcunu tüm ömrü boyunca ödemeye devam edecekti. İdeallerinden hiç vazgeçmemişti. Yaşadığı esaret dolu günlere inat, aynı insan olmaya devam ediyordu.
Güç
Güç Adı: Harmoni ve Kaos
Açıklama: Bu güç, doğanın enerjisini manipüle ederek hem şifa, hem de gazap dağıtabilmesini sağlayan bir doğa-kontrol yeteneğidir. Harmoni yeteneği bir şifa yeteneğidir. Karakter kendisi üzerinde ve müttefikleri üzerinde bu yeteneği farklı yollarla kullanarak şifa dağıtır. Kaos ise düşmanlarıyla baş etmesini sağlayan yıkıcı özellikler barındırır.
Sınırlamalar ve Zayıflıklar:
Z-666 - Vigilantor
İsim: Anastasia Vasilakis
Yaş: 23
Cinsiyet: Kadın
Ülke: Japonya
Kişilik: Anastasia hevesli bir yapıya sahiptir. Daima heyecanlıdır. Yerine göre çenesi düşüktür. Boş durmayı sevmez. Sürekli bir etkinlik olsun ister. Çalışkandır. Bazen ise yalnızca eğlenmek ister, bazense kötüleri cezalandırmak. Yardımseverdir ve insanlara yardım etmek için elinden geleni yapar. Morali kolay kolay bozulmaz ve düşmez. Depresyona meyilli değildir. Çevresindekilere daima enerji vermeye ve onları morallendirmeye çalışır.
Özgür iradenin her şeyden üstün olduğuna inanır. Her bireyin eşit ve özgür olduğunu düşünür. Gücü elinde tutup, bu gücü paylaşmayanları, bu güçle zulüm edenlere her daim düşmandır.
Zaman zaman parlayabilir. Haksızlık, zorbalık ve tiranlık karşısında büyük öfke duyar. Değer verdiği kişilere zarar gelmesi durumunda zıvanadan dahi çıkabilir. Ancak her zaman kendisini tutmaya çalışır. İç huzurunun ve mental dengesinin bozulmasına kolay kolay izin vermez. Tüm bu sıcakkanlı yapısına karşın, ciddi olması gereken zamanı bilir. Güçlü bir iradesi vardır.
Her ne kadar yüksek feminen enerjiye sahip olsa da kırılgan değildir. Acı ile yaşamayı çok erken öğrendiği için zorluklar karşısında nasıl direneceğini bilir. Çevresindekilerin fikirlerini organize etmeyi ve onları yönetmeyi pek sevmez. Genellikle kendisini takım oyuncusu olarak düşünür. Görev ve sorumluluk bilinci yüksektir.
Şakacıdır. Daime gülünç sakarlıklar yapar. Karşılaştığı kötü olaylar karşısında karalar bağlamayı sevmez. Daima bir çözüm arayışındadır. Bu sebeple dikkatlidir. Herkese güvenmese dahi kimseye soğuk yaklaşmamaya çalışır. Birini açıkça sevmediyse bunu belirtir. Sözleriyle ve hareketleriyle bunu belli eder.
İnatçıdır. Kafasına koyduğu şeyi gerçekleştirmek için her yolu dener. Kolay kolay pes etmez. İnandığı bir fikri kolay kolay değiştirmez. Bunun için tartışmaya ve kavgaya atılmaktan pek çekinmez.
Boy: 1.69
Kilo: 50
Görünüm: Orta boylu, ince yapılı, kadınsı hatları belirgin bir fiziksel yapıya sahiptir. Kızıl, uzun ve dalgalı saçları vardır. Saçları genelde açıktır. Yüzü oval bir şekle sahiptir. Hatları ince ve belirgindir. Ten rengi açık, hafifçe soluktur. Bu da kızıl saçlarıyla zıt bir kontrast oluşturur. Çilleri özellikle yaz aylarında burnunun ve yanaklarının üzerine hafifçe serpilmiş olarak görünür. Bu da ona masum bir hava katar. Yeşil gözlere sahiptir. Kirpikleri uzun ve koyudur. Aşırı dolgun, gül pembesi dudaklara sahiptir. Pürüzsüz, parlak bir cilde sahiptir.
Yeşil renkte, bedenini tamamen saran parlak bir kostüm giyer. Kostümde altın sarısı renkte metalik kaplama detayları yer alır. Kollarında, bileklerinde ve göğsünde bu kaplamalar bulunur. Oldukça kalitelidir ve hareket kabiliyetine engel olmaz. Ateşe dayanıklı ve su geçirmezdir. Kafasında altın renkte metal bir taç bulunur. Bu tacın bir kısmı ters bir üçgen şeklinde alnını da korur.
Geçmiş: Varlıklı sayılabilecek bir ailede doğdu. Akdeniz'in en güzel kıyılarında yüzdü. Bir dediği iki edilmiyordu. Arkadaşları arasında popülerdi. Günaşırı aşk mektupları alıyor, bu durumdan hiç de şikayetçi olmuyordu. Derslerinde başarılıydı. Doktor olmak istiyordu. Müzik dinlemeyi seviyordu ve dans konusunda başarılıydı. Çok küçük yaşta başladığı Tenis dalında oldukça başarılıydı. Bu kadar normal bir hayatı varken, gücü uyandığında her şeyin tepe taklak olacağını hiç tahmin edemezdi.
Günlerini ders çalışarak, özel derslere giderek, ara sıra sosyalleşerek geçirdiği bir zamandı. 17 yaşında genç bir kızdı. Hayatla doluydu. Sonra ise değişimleri fark etti. Doğaya olan düşkünlüğü git gide artıyordu. Çiçekler daha güzel kokuyor, çimenler daha canlı görünüyordu gözüne. Bastığı yerde sararmaya yüz tutmuş otların dahi yeniden yeşerdiğine tanıklık ediyordu. Tanrısal bir şeydi bu. Sonra durumun ciddiyetini kavradı. Deliriyor olabilir miydi?
Annesinin bir trafik kazası sonucunda hastaneye yattığını öğrendi. Koşarak yanına gitti. Refakatçi olarak yanında kaldı. Bir gece sonunda hastane odasının bir bahar bahçesine dönüştüğünü gördü. Bu harika bir şeydi. En güzeli ise çok sevdiği biricik annesi sapasağlamdı. Elde ettiği gücün ne derece kudretli, ne derece inanılmaz olduğunu anlamıştı. Hayatta hiç bir şeyi bu kadar çok isteyemezdi. Herkese yardım etmeye başlamıştı. Hayali bir doktor olmaktı. Bu gücü elde ettikten sonra sınava çalışmasına gerek dahi yoktu. Herkes iyileştirebilir, herkesi tedavi edebilirdi. Sevdiklerini koruyabilirdi.
Her şey tepetaklak olacaktı. Çok sevdiği Mortal Dragons adlı grubun konserinde iyice eğlenmiş, evine dönüyordu. Anastasia bir motor tutkunuydu. Minik de olsa elektrikli bir motora sahipti. Sonra ne olduğunu fark edemeden motorundan fırladı. Ardından motorunun takla üstüne takla attığını gördü. Beyin travması geçiriyordu. Gücünü kullanarak kendisini iyileştirmeye başladı. Hemen ardından bunu devam ettiremediğini gördü. Sonra da gözleri karardı. Gözlerini açtığında bir kafesteydi. Elleri bağlanmıştı. Karşısında beyaz önlüklü üç adet şahıs duruyor, arkalarında ise ağır silahlı askerler bulunuyordu. Aralarındaki konuşmalardan anladığı kadarıyla, o artık bir tutsaktı. Hem de onların istediği her şeyi yapacak bir tutsak. Değerliydi onlar için. Belki de bir gün onu satacaklardı.
Tam iki seneyi parmaklıklar ardında geçirdi. Ancak ona iyi bakılıyordu. Güzel yemekler yiyor, spor yapmasına, dizi izlemesine ve kitap okumasına izin veriliyordu. Ancak bu hapishaneden çıkamıyordu. Kaçmayı defalarca denese de başarısız oldu. Bu iki iğrenç insanın ona getirdiği herkesi iyileştirmek zorunda bırakıldı. Yapmayı reddettiğinde ise ona basitçe canlı yayın yapan bir kameradan annesinin ve babasının anlık görüntüleri izletildi. Onları gözlerini kırpmadan öldüreceklerini biliyordu. Tutsaklığı sürüyordu.
Bir gece burnuna yanık et kokusu doldu. Ardından büyük bir patlama duydu. Mor renkli, yoğun bir ışık demeti kaplıyordu bulunduğu odayı. Sonra çığlıklar ve patlamaları duymaya devam etti. Öleceğini düşündü. Karşısında bir silüet vardı. Dikiliyordu. Alev soluyor gibiydi. Bir ölüm meleği gibiydi. Gözleri mor bir ışıkla doluydu. Sonra bu ışığın dozu arttı. Üzerine doğru geldi. Her şeyin burada son bulacağını düşündü. Son kez yutkundu. Hayata veda ettiğinin farkındaydı.
Her şey yeni başlıyordu. Bulunduğu ekstra güvenlikli, teknolojik kafesin demirlerinin ortadan ikiye kesildiğini, paramparça edildiğini gördü. Ardından karşısındaki silüet ona doğru yaklaştı. Tek bir cümle kurdu.
"Ben, Tigris. Seni kurtarmaya geldim."
Kalbi hiç o kadar hızlı çarpmamıştı. Kaderinin ona verebileceği en güzel hediyeydi sanki. Tigris… Onun kurtarıcısı.
O günden sonra Tigris'in peşini bırakmadı. O ne kadar istemese dahi, Anastasia çoktan onu bir rol model olarak benimsemişti. Adeta hayatının merkezindeydi. Sevgisi karşılıksız da olsa, ona olan düşkünlüğü inanılmaz fazlaydı. Zoraki de olsa onunl beraber bir kaç operasyona çıktı. Güçlerini kontrol etmeyi öğrendi. Daha farklı yeteneklere sahip olduğunu anladı. Artık ismi Mona idi. Bu isim farklı dillerde bir çok anlama geliyordu. Onun için bunun anlamı sevgiydi. Tigris ile tanıştığında bu ismi seçmişti.
Ailesine kavuşmuştu. Artık sorumlulukları vardı. Japonya'ya değişim öğrencisi olarak gitti. Orada çalışmaya başladı. Hayatını masumları, çocukları korumaya adamıştı. Sevdiklerini korumak için daha güçlü olmalıydı. Bir de Tigris vardı. Ona olan borcunu tüm ömrü boyunca ödemeye devam edecekti. İdeallerinden hiç vazgeçmemişti. Yaşadığı esaret dolu günlere inat, aynı insan olmaya devam ediyordu.
Güç
Güç Adı: Harmoni ve Kaos
Açıklama: Bu güç, doğanın enerjisini manipüle ederek hem şifa, hem de gazap dağıtabilmesini sağlayan bir doğa-kontrol yeteneğidir. Harmoni yeteneği bir şifa yeteneğidir. Karakter kendisi üzerinde ve müttefikleri üzerinde bu yeteneği farklı yollarla kullanarak şifa dağıtır. Kaos ise düşmanlarıyla baş etmesini sağlayan yıkıcı özellikler barındırır.
- Harmoni
Karakter, etrafındaki 10 metrelik bir alanda zambaklar, menekşeler ve diğer çeşitli çiçeklerin hızla büyümesini sağlar. Bu alan, küçük bir biyoma dönüşerek huzur verici bir atmosfer yaratır. Bu biyomun içinde bulunan ve karakterin düşman olarak görmediği herkesin yaraları iyileşir, hastalıkları hafifler, ve ruhsal olarak rahatlama yaşarlar.
Karakter, biyom içinde birine dokunduğunda, o kişiye daha yoğun bir yaşam enerjisi aktararak daha yüksek bir iyileşme etkisi sağlar. Buna Ekstra İyileştirme denir. Bu özel iyileştirme, ciddi yaralanmaları tamamen iyileştirebilir veya ölümcül hastalıkları tedavi edebilir. Karakter dokuları tekrardan oluşturabilir. Kopan uzuvlar, eğer doku ölümü gerçekleşmediyse ve kopmuş uzuv eski yerine oturtulabiliyorsa tekrar birleştirilebilir.
Hasarlar, niteliğine göre farklı iyileşme süresine sahiptir. Yüzeysel bir bıçak yarası, kısa sürede kapanabilir, ezilmiş dokular daha hızlı iyileşebilir. Yüksek seviye yanıklar, ağır kırıklar veya aşırı derin yaralar daha geç iyileşir. Ekstra iyileştirme yeteneği ile bu süre kısaltılabilir.
- Kaos
Kaos yeteneği kullanıldığında, zemin kararmaya başlar ve siyah sarmaşıklar yerden hızla yükselir. Bu sarmaşıkların uçlarında kan kırmızısı dikenler ve zehirli gaz salgılayan porlar bulunur.
Kullanıcı, doğanın yıkıcı yönünü ortaya çıkararak sarmaşıklar, mantarlar ve dikenli bitkiler yaratır. Bu sarmaşıklar, düşmanlarına saldırır, onları bağlar ve dikenlerle yaralar. Sarmaşıklar ayrıca zehirli gaz salgılayan porlarla doludur, bu gaz düşmanların sinir sistemine zarar verir, onları zayıflatır, fazla maruz kalınması durumunda bayıltabilir. Sarmaşıklarda yer alan mantarlar patlayıcı özelliğe sahiptir. Minik patlamalar yaratırlar. Ancak sayılarının çok olması durumunda yıkıcı bir patlamaya sebep olabilirler.
Kullanıcı sarmaşıkları bedeninden oluşturabilir ya da yerden çıkarabilir. Boyutlarını, sayısını ve uzunluğunu ayarlayabilir. Onları yönlendirebilir ve isterse sarmaşıklarla çeşitli basit yapılar oluşturabilir. Karakter sarmaşıkları kontrol ederken eliyle yönlerini ve hareketlerini mimik etmek zorundadır.
Sınırlamalar ve Zayıflıklar:
- Harmoni ve Kaos yetenekleri aynı anda kullanılamaz. Bu doğanın dengesine aykırıdır.
- Harmoni yeteneği zehirlenmeleri tedavi edemez. Bunun için panzehir üretilmesi ya da zehrin kullanıcının bedeninden atılması gerekir. Zehrin neden olduğu olumsuz etkileri en aza indirecek şekilde kullanıcı rahatlatılabilir ya da zehrin kullanıcının sistemindeki ilerleme hızı düşürülebilir.
- Harmoni yeteneği kullanılırken karakter çok fazla yaşam enerjisi üretip çevresine dağıtır. Bu enerjiyi üretmek için karakter kendi yaşam enerjisinden destek alır. Eğer çok fazla kullanılırsa karakterin yaşam enerjisi hızla düşer. Bu durum karakteri zayıf düşürür. Yaşam enerjisinin kritik seviyelere düşmesi durumunda ise karakterin yaşamsal faaliyetleri riske girebilir.
- Harmoni yeteneği doğal çevrenin varlığına bağlıdır. Eğer kullanıcı beton veya çorak bir arazideyse, yetenekleri tam potansiyelde çalışmayabilir. Eğer kullanıcı daha fazla odaklanırsa, tam potansiyele yakın bir etki elde edebilir. Ancak bu durum daha fazla yaşam enerjisi tüketmesini sağlar.
- Kaos yeteneği Harmoni yeteneği ile oluşturulmuş biyomu zamanla yok eder. Fazla kullanıldığı durumların ardından Harmoni yeteneği aktifleştirilirse, Harmoni yeteneğinin etkisi azalacaktır.
- Kaos yeteneği kullanıldıkça karakterin iç huzuru bozulur, öfke ve adrenalin seviyesi artar. Bu durum karakterin şuuruna ve bilincine olumsuz etki eder. Uzun süreler aktif kullanılması durumunda karakter iç huzurunu ve dengesini sağlayamazsa Harmoni yeteneğini tam potansiyelle kullanamayabilir ya da hiç erişemeyebilir.
Z-666 - Vigilantor
- Vigilantor, ileri teknolojiyle donatılmış, çok amaçlı bir gözetim ve operasyon drone'udur. Bu drone, zorlu görevler için tasarlanmış olup, karakterin uzaktan güvenli ve etkili operasyonlar yapabilmesini sağlar. Vigilantor ufak ancak etkili bir cihazdır. Hem keşif hem de saldırı yeteneklerine sahiptir. Gizlilik modu bulunur, bu mod aktifleştirildiğinde çevredeki cihazların drone'u fark etmesi zorlaşır.
- Kamera Sistemi: Vigilantor, 4K çözünürlükte video ve fotoğraf çekimi yapabilen, 360 derece dönebilen bir kameraya sahiptir. Tüm dosya sistemini isterse yerel, isterse bulut veritabanında şifreli olarak yedekleyebilir. Bu kamera, geniş açılı lenslerle donatılmıştır ve en ince ayrıntıları bile yakalayabilir. Gece görüşüne ve termal görüşe sahiptir.
- Minyatürize Makineli Tüfek: Vigilantor, küçük ama etkili bir makineli tüfekle donatılmıştır. Bu silah, hedeflere otomatik olarak odaklanabilir ve yüksek isabet oranıyla çalışır. Düşük kalibreli, yüksek ivmeli mermiler kullanır.
- EMP Modülü: Vigilantor, çevresindeki elektronik cihazları etkisiz hale getirebilmek için bir EMP (Elektromanyetik Darbe) Modülü ile donatılmıştır. Bu özellik, özellikle düşmanların elektronik savunma sistemlerini aşmak, güvenlik kameralarını devre dışı bırakmak ve düşman iletişim cihazlarını bozmak için kullanılır. Bu modül ile veri hackleme işlemi yapılamaz, sistemlere sızılamaz. Kullanım amacı yalnızca sistemleri bozmaktır.
- Kontrol Paneli: Karakter, bileğine takılan tablet benzeri bir cihazla Vigilantor'u kontrol edebilir. Bu kontrol paneli, drone’un kameralarından gelen canlı görüntüleri izleme, hedefleri seçme, ve silah sistemlerini yönetme yeteneği sağlar.Vigilantor, sesli komutları da tanıyabilir. Bu, karakterin ellerini kullanmadan drone'u yönetmesini sağlar. Yüz ve ses tanıma sistemi ile aktifleşir.
- Şarj Ünitesi: Bir çok elektrik kaynağı ile uyumludur. Ayrıca minik bir güneş paneli ile desteklenir. Yedek bir bataryası da bulunmaktadır.
- Özel üretim, motosiklet sınıfına dahil güçlü bir kara aracıdır. Yere yakın ve aerodinamik bir yapıya sahiptir. Mat siyah, titanyum alaşım ile kaplıdır. Motorun önünde çarpışmalar için tasarlanmış sivri ve zırhlı bir burun yer alır. Motor jet yakıtı ile çalışır. Jet egzoz sistemi güçlü nitro kanalları ile desteklenmiştir. Kullanıcı nitro modunda daha fazla yakıt harcar ancak hızını saatte yaklaşık 450 km/s gibi bir hıza çıkarabilir. Geniş ve dayanıklı tekerlere sahiptir. Tekerler kolay kolay delinmez, parçalanmaz ve ateşe dayanıklıdır. Oldukça geniş bir yaşam alanına sahiptir. İki kişi rahatlıkla yolculuk edebilir. GPS verisi ile çalışan bir otonom sürüş özelliği de bulunur. Mobil uygulama aracılığıyla uzaktan kontrol edilebilir.
- Karakter Tokyo Üniversitesinde Tıp fakültesi öğrencisidir. Halen eğitim hayatına devam etmektedir.
- Karakter Japonca, İngilizce, Almanca ve Yunanca'yı iyi düzeyde konuşabilmektedir.
- Karakter evrende yer alan Tigris (Lucas Cortez) adlı karaktere takıntılı derecede aşıktır.