Geliştirilmiş İsmi: Tigris
İsim: Lucas Cortez
Yaş: 30
Cinsiyet: Erkek
Ülke: Japonya
Kişilik: Lucas soğukkanlıdır. Dışarıdan pek sıcak bir hava vermez. Ancak bu havanın soğuk olduğunu da düşündürmez. Yerine göre gülümser, yerine göre surat asar. Askeri disiplinin ve zor geçen çocukluğun getirdiği su götürmez bir ciddiyete sahiptir. Çelikten düsturu, sert çehresi ile birleştiğinde çoğu zaman çevresine güven verici bir aura yayar.
Yalanı sevmez, yalancıları yanında barındırmaz. Zorbalıktan ve orantısız güçten nefret eder. Güçlü bir adalet anlayışı vardır. Yoksulların, kimsesizlerin ve yardıma muhtaç insanların önceliğini savunur. Görev bilinci yüksektir, sorumluluk alır. Çevresindeki insanları idare etmeyi ve yönetmeyi sever. İyi bir liderdir. Alçakgönüllü birisi değildir. Kapasitesinin ve konumunun bilincindedir. Ancak geldiği hayat onu egoist ve savruk bir insan olmaktan alıkoymuştur. Eşitlik ilkesine göre hareket eder. Dünyevi zevkleri pek de takmaz.
Geçmişi ile barışık değildir. Çocukluğunda ve gençliğinde zorunluluktan yaptığı şeyler yüzünden vicdan azabıyla yaşamaktadır. Onu bunlara iten hayata karşı hep bir öfke barındırır. Dünya düzeninin çarpık, kirli ve ahlaksız olduğunun bilincindedir. En büyük motivasyonlarından birisi ise bir gün bunu değiştirebilecek olmasıdır. Ciddiyeti elden bırakmayan birisi olsa dahi pek sinirli değildir. Çabuk parlamaz. Sabırlı ve ihtiyatlıdır. Genellikle fikirlerini doğrudan söylemeyi sevmez. Kısa ve net cümlelerle kendisini ifade eder. Dolambaçlı sözleri ve anlaşılamaz kelime oyunlarını sevmez. Sulu şakaları ve ciddiyetsiz tavırları olan kişileri pek ciddiye almaz. Ancak kendisine açıkça saygısızlık edilmediği sürece de saygıyı elden bırakmaz.
Hırslı ve savaşçı bir kişiliği vardır. Yaşadığı zor hayat ve askeri yetişme tarzı ona başka seçenek bırakmamıştır. Para ve mülk ile ilgilenmez. Övülmekten hoşlanmaz. İdealleri ve başarıları dünyevi her kazanımdan önce gelmektedir. Bir gün dünyayı güçsüzlerin lehine değiştirebilecek olma inancı, onun için her şeyden önce gelir. İnsanlara kolay kolay güvenmez. Her maskenin ardında bir kimlik arar. Her kimliğin arkasında ise bir neden. Yılların getirdiği bir tecrübedir bu.
Yardımseverdir. Kendisini önceleyen, düşünen bir yapısı yoktur. Ancak görev bilinci ve ideallerine olan bağlılığına karşı gelmez. Bir ikilemde kalırsa, geleceği düşünür. En mantıklı kararı vermeye çalışır. Hedeflerinden sapmayı sevmez. Nabza göre şerbet vermeyi sevmeyen bir yapısı vardır. Neyse, odur. Kendisini çok fazla ortaya atmayı sevmese dahi müdahale etmesi gereken bir durum varsa kendisini kavganın ortasına sürer. Cesur ve atik yapısı sebebiyle geri adım atmaz, gözü kolay kolay korkmaz.
Boy: 1.90
Kilo: 95
Görünüm: Uzun boylu, atletik, yapılı, geniş omuzlu bir fiziğe sahiptir. Esmerdir. Beyaz tenlidir. Saçları yanlardan ve arkadan oldukça kısa, üstlerden uzun ve dalgalıdır. Genellikle pek uzun sayılmayacak, kirli sakal bırakır. Köşeli ve kemikli bir yüze sahiptir. Mavi gözleri, erkeksi bir burnu ve kalın dudakları vardır. Kendisine özel üretilmiş, yekpare bir vücut süiti giymektedir. Bu süit koyu mavi renktedir ve oldukça kalındır. Radyasyona ve ateşe dayanıklıdır. Su geçirmezdir.
Geçmiş: Lucas kimsesizdi. Kimden doğduğunu bilmiyordu. Kime sorsa, aynı cevabı alıyordu. "Bilmem." Kolay bir çocukluk geçirmedi. Nijerya'nın batık mahallelerinden birinde, varoşların en dibinde; bir çöplükte açmıştı gözlerini dünyaya. Rengi, yaşadığı bölgedeki diğer insanlardan farklıydı. Hor görüldü, dayak yedi, sürekli bir şeyler yapması için ona emir verildi. Zorbalık onun hayatındaki en büyük düşmanıydı. 10 yaşına kadar bir çocuk çetesinde barındı. Terkedilmiş bir tamirhanede yaşıyordu. Bir yatağı yoktu. Başını koyabileceği bir yastığı yoktu. Akşam yiyeceği bir yemeği yoktu. Onu hırsızlığa zorlayanlar ve dilendirenler arzu buyurursa onların artıklarını yerdi. Ancak Lucas yetenekliydi. Büyüdükçe vücudundaki değişimleri fark etti. Artık ona zorbalık yapan üst devrelerine karşı kolay kolay devrilmiyordu yere. Diş gösterebiliyordu. Güçlüydü. Büyüyordu. Bir parça ekmek için dişe diş kavga ediyordu. Çetedeki ani yükselişi de bununla beraber geldi. Ona verilen görev netti. Önemli olduğunu tahmin ettiği bir kişinin evine gizlice girecek, kasasını patlatacak, ne var ne yoksa sahiplerine götürecekti.
Bunu yapacaktı. Ancak aldığı her şeyle birlikte kaçmayı düşünüyordu. Kendisine yeni bir hayat kurabilirdi. Kim olduğunu bulabilirdi. Buralardan gidebilirdi. Olmadı. Gizlice sızmış, her şeyi almış olsa da enselendi. Karşısındaki adama direndi. Öleceğini hissetti. Kolu kırıldı, yüzü dağıldı. Ancak adamın kulağını ısırarak bir parça kopardı. En azından savaşarak ölecekti. Sonra kapandı gözleri. Tekrar açıldığında ise bambaşka bir yerdeydi. Bir gemide. Soymaya çalıştığı ve enselendiği adamların büyük bir paralı asker grubunu komuta ettiğini öğrendi. Nitekim onlara esir düşmüştü şimdi de. Lucas'ın yaşına başına bakmadan gösterdiği yürekten ötürü etkilenmiş olmalılardı. Onu eğittiler. Onu kendileri gibi bir ölüm makinesine dönüştürdüler. Artık elinde tüfek vardı. Başka şansı yoktu. Elindeki kanı umursamadan devam etti. Bir gün kurtulma hayalleri kurmayı da bıraktı. Karnı doyuyordu, hayatı yaşayabiliyordu.
Hedef veriliyor. Lucas hedefi etkisiz hale getiriyordu. Kim olduğunu bilmiyordu çoğu zaman. Bir adamı saatlerce döverek, dişlerini çekerek, parmaklarını teker teker kırarak işkence ediyor ve ağzından laf alıyordu. Çoğu zaman toplu operasyonlara yollanıyorlardı. Öldürüyordu, patlatıyordu, kaçırıyordu. Kimden emir alıyordu, kimlere hizmet ediyordu; bilmiyordu. Bir zaman sonra yaptığı her şeyden tiksinir hale geldi. Kendisini öldürmeyi denedi, silahı tutukluk yaptı. Öldürmekten tiksiniyordu. Çalmaktan, patlatmaktan, insanları döverek, ezerek bitap düşürmekten. Hiç yemek yapmamıştı. Müzik aleti çalmayı denememişti. Birini sevmemişti. Başka bir hayatın mümkün olup olmadığı ile ilgili hayalleri kurdukça, yaşadığı hayata lanet eder hale gelmişti. Bu hayatı istemiyordu.
Vücudunda yaşadığı ve deneyimlediği değişimler onu endişelendiriyordu. Kusuyordu. Kan kusuyor, başı dönüyor ancak hiç olmadığı kadar güçlü hissediyordu. Bunu kullanabilirdi. Yok olabilirdi. Belki de ölebilirdi. Umursamıyordu. On kişilik ekibi komuta ettiği bir şafak operasyonundaydı. Karşıt asker grubunu etkisiz hale getireceklerdi. Lucas bu görev esnasında vücudundaki değişimlerin doruk noktasını yaşadı. Arazidelerdi. O gece gökyüzü hiç olmadığı kadar parlaktı. Mor bir güneş aydınlatıyordu karanlık deryayı.
Kendi ekibi dahil oradaki herkesi öldürmüştü. Parçalamış, deşmiş, ya da yüzlerini eritmişti. Komutanı, silah arkadaşları ve diğerleri. Bunların hiç birini isteyerek yapmamıştı. Korktu. Kaçtı. Bir tekneye bindi. Ona soru soran denizcilere tek bir cevap dahi vermedi. Kolundaki saati onlara uzattı ve yere kapandı. Uzun bir yolculuktan sonra kaderini ve kederini geride bırakmayı umdu.
Yeni adım attığı bu dünyada değişen yalnızca bedeni, zihni ve yapabildikleri değildi. Artık kontrolünün elinde olduğu bir hayatı vardı. En azından sahip olduğu büyük gücü iyi bir şeyler yapmak için kullanabilirdi. Onun yaşadığını yaşamak zorunda değildi kimse. Kötülüğe karşı olan savaşı, gördüğü zulümden ileri geliyordu. Kendisine Tigris ismini verdi. Zira paralı asker grubundayken ona bu kod adıyla sesleniyorlardı. Kurtulmak istediği, utandığı geçmişini hep hatırlamak için bu ismi kullandı. Zira her hatırladığında, neden Tigris olduğunu, neden bu yola girdiğini tekrar tekrar anımsayacaktı.
Bu berbat dünyaya yine de bir iyilik borcu vardı.
Güç
Güç Adı: Hyperion Gama Işıması
Açıklama: Hyper Gamma, diğer adıyla H-Gamma ışıması, evrende kabul edilen en güçlü ışıma olarak bilinen Gama dalgalarının bir varyasyonudur, alt türüdür. Karakterin gücünü uyandırmasından sonra güçten haberdar olan bilim çevreleri bu ışını da gama ışını olarak karakterize etmiş ve literatüre dahil etmiştir. Karakter, bu ışınları vücudunda üretebilir ve onları manipüle edebilir. Karakter yeteneğini kullanmadığı durumlarda çevresine radyasyon yaymaz.
Hyper Gama ışınları çok düşük bir dalga boyuna sahip olsalar da gözle görülebilir. Radyoaktivite seviyesi kozmik gama ışınlarına göre bir nebze daha düşüktür. Işıma genellikle koyu mavi, mor tonlarında seçilebilir. Düşük şiddetteki ışımalar cızırtılı bir ses ve sönük bir renge sahipken, yüksek şiddetteki ışımalar patlayıcı bir sese ve aşırı güçlü mor bir ışıma rengine sahiptir.
Karakterin vücudu Gama ışımasına dayanacak şekilde evrimleşmiştir ve bu yeteneği farklı biçimlerde farklı amaçlara hizmet edecek şekilde kullanması için gelişmiştir.
Sınırlamalar ve Zayıflıklar:
Karakter Gama ışımasına ve yaydığı radyasyona bağışıktır. Ancak bu enerjiyi üretirken ve kullanırken bazı sınırlamalara ve dezavantajlara tabiidir.
Kasatura - 3 Adet
Diğer Notlar:
İsim: Lucas Cortez
Yaş: 30
Cinsiyet: Erkek
Ülke: Japonya
Kişilik: Lucas soğukkanlıdır. Dışarıdan pek sıcak bir hava vermez. Ancak bu havanın soğuk olduğunu da düşündürmez. Yerine göre gülümser, yerine göre surat asar. Askeri disiplinin ve zor geçen çocukluğun getirdiği su götürmez bir ciddiyete sahiptir. Çelikten düsturu, sert çehresi ile birleştiğinde çoğu zaman çevresine güven verici bir aura yayar.
Yalanı sevmez, yalancıları yanında barındırmaz. Zorbalıktan ve orantısız güçten nefret eder. Güçlü bir adalet anlayışı vardır. Yoksulların, kimsesizlerin ve yardıma muhtaç insanların önceliğini savunur. Görev bilinci yüksektir, sorumluluk alır. Çevresindeki insanları idare etmeyi ve yönetmeyi sever. İyi bir liderdir. Alçakgönüllü birisi değildir. Kapasitesinin ve konumunun bilincindedir. Ancak geldiği hayat onu egoist ve savruk bir insan olmaktan alıkoymuştur. Eşitlik ilkesine göre hareket eder. Dünyevi zevkleri pek de takmaz.
Geçmişi ile barışık değildir. Çocukluğunda ve gençliğinde zorunluluktan yaptığı şeyler yüzünden vicdan azabıyla yaşamaktadır. Onu bunlara iten hayata karşı hep bir öfke barındırır. Dünya düzeninin çarpık, kirli ve ahlaksız olduğunun bilincindedir. En büyük motivasyonlarından birisi ise bir gün bunu değiştirebilecek olmasıdır. Ciddiyeti elden bırakmayan birisi olsa dahi pek sinirli değildir. Çabuk parlamaz. Sabırlı ve ihtiyatlıdır. Genellikle fikirlerini doğrudan söylemeyi sevmez. Kısa ve net cümlelerle kendisini ifade eder. Dolambaçlı sözleri ve anlaşılamaz kelime oyunlarını sevmez. Sulu şakaları ve ciddiyetsiz tavırları olan kişileri pek ciddiye almaz. Ancak kendisine açıkça saygısızlık edilmediği sürece de saygıyı elden bırakmaz.
Hırslı ve savaşçı bir kişiliği vardır. Yaşadığı zor hayat ve askeri yetişme tarzı ona başka seçenek bırakmamıştır. Para ve mülk ile ilgilenmez. Övülmekten hoşlanmaz. İdealleri ve başarıları dünyevi her kazanımdan önce gelmektedir. Bir gün dünyayı güçsüzlerin lehine değiştirebilecek olma inancı, onun için her şeyden önce gelir. İnsanlara kolay kolay güvenmez. Her maskenin ardında bir kimlik arar. Her kimliğin arkasında ise bir neden. Yılların getirdiği bir tecrübedir bu.
Yardımseverdir. Kendisini önceleyen, düşünen bir yapısı yoktur. Ancak görev bilinci ve ideallerine olan bağlılığına karşı gelmez. Bir ikilemde kalırsa, geleceği düşünür. En mantıklı kararı vermeye çalışır. Hedeflerinden sapmayı sevmez. Nabza göre şerbet vermeyi sevmeyen bir yapısı vardır. Neyse, odur. Kendisini çok fazla ortaya atmayı sevmese dahi müdahale etmesi gereken bir durum varsa kendisini kavganın ortasına sürer. Cesur ve atik yapısı sebebiyle geri adım atmaz, gözü kolay kolay korkmaz.
Boy: 1.90
Kilo: 95
Görünüm: Uzun boylu, atletik, yapılı, geniş omuzlu bir fiziğe sahiptir. Esmerdir. Beyaz tenlidir. Saçları yanlardan ve arkadan oldukça kısa, üstlerden uzun ve dalgalıdır. Genellikle pek uzun sayılmayacak, kirli sakal bırakır. Köşeli ve kemikli bir yüze sahiptir. Mavi gözleri, erkeksi bir burnu ve kalın dudakları vardır. Kendisine özel üretilmiş, yekpare bir vücut süiti giymektedir. Bu süit koyu mavi renktedir ve oldukça kalındır. Radyasyona ve ateşe dayanıklıdır. Su geçirmezdir.
- Palaska
Sağlam bir deriden imal edilmiştir. Kemer boyunca ekipman yerleştirmek için özel cepler bulunur. Sağ tarafta ise emniyetli bir adet silah kılıfı bulunmaktadır. Sol tarafta ise bel çantası asmak için bir bölmesi bulunur.
- Göğüslük
Metal kaplamadır. İnce olmasına karşın oldukça sağlamdır. Göğsün tamamını kaplar. Tam ortasında "T" harfi kazınmıştır.
- Deri Çizme
Çizmelerin tabanı Alüminyum ve özel bir alaşım ile kaplıdır. Şoka ve patlamaya dirençli yüksek kaliteli su geçirmez çizmelerdir.
- Eldiven
Eldiven kalın bir deri ile kaplanmıştır. Eklemlerin olduğu kısıma ise ise muşta görevi gören metal bir parça eklenmiştir. Bu parça istendiği takdirde çıkartılabilir.
- Pelerin
Kaliteli bir kumaştan üretilmiştir ve suit ile aynı özellikleri taşır. Ayak bileklerine kadar uzundur. Ayrıca oldukça geniştir. Tamamen sarındığında bir cübbe gibi karakterin bedenini sarabilir. Suitin renginden bağımsız olarak siyah renktedir.
Geçmiş: Lucas kimsesizdi. Kimden doğduğunu bilmiyordu. Kime sorsa, aynı cevabı alıyordu. "Bilmem." Kolay bir çocukluk geçirmedi. Nijerya'nın batık mahallelerinden birinde, varoşların en dibinde; bir çöplükte açmıştı gözlerini dünyaya. Rengi, yaşadığı bölgedeki diğer insanlardan farklıydı. Hor görüldü, dayak yedi, sürekli bir şeyler yapması için ona emir verildi. Zorbalık onun hayatındaki en büyük düşmanıydı. 10 yaşına kadar bir çocuk çetesinde barındı. Terkedilmiş bir tamirhanede yaşıyordu. Bir yatağı yoktu. Başını koyabileceği bir yastığı yoktu. Akşam yiyeceği bir yemeği yoktu. Onu hırsızlığa zorlayanlar ve dilendirenler arzu buyurursa onların artıklarını yerdi. Ancak Lucas yetenekliydi. Büyüdükçe vücudundaki değişimleri fark etti. Artık ona zorbalık yapan üst devrelerine karşı kolay kolay devrilmiyordu yere. Diş gösterebiliyordu. Güçlüydü. Büyüyordu. Bir parça ekmek için dişe diş kavga ediyordu. Çetedeki ani yükselişi de bununla beraber geldi. Ona verilen görev netti. Önemli olduğunu tahmin ettiği bir kişinin evine gizlice girecek, kasasını patlatacak, ne var ne yoksa sahiplerine götürecekti.
Bunu yapacaktı. Ancak aldığı her şeyle birlikte kaçmayı düşünüyordu. Kendisine yeni bir hayat kurabilirdi. Kim olduğunu bulabilirdi. Buralardan gidebilirdi. Olmadı. Gizlice sızmış, her şeyi almış olsa da enselendi. Karşısındaki adama direndi. Öleceğini hissetti. Kolu kırıldı, yüzü dağıldı. Ancak adamın kulağını ısırarak bir parça kopardı. En azından savaşarak ölecekti. Sonra kapandı gözleri. Tekrar açıldığında ise bambaşka bir yerdeydi. Bir gemide. Soymaya çalıştığı ve enselendiği adamların büyük bir paralı asker grubunu komuta ettiğini öğrendi. Nitekim onlara esir düşmüştü şimdi de. Lucas'ın yaşına başına bakmadan gösterdiği yürekten ötürü etkilenmiş olmalılardı. Onu eğittiler. Onu kendileri gibi bir ölüm makinesine dönüştürdüler. Artık elinde tüfek vardı. Başka şansı yoktu. Elindeki kanı umursamadan devam etti. Bir gün kurtulma hayalleri kurmayı da bıraktı. Karnı doyuyordu, hayatı yaşayabiliyordu.
Hedef veriliyor. Lucas hedefi etkisiz hale getiriyordu. Kim olduğunu bilmiyordu çoğu zaman. Bir adamı saatlerce döverek, dişlerini çekerek, parmaklarını teker teker kırarak işkence ediyor ve ağzından laf alıyordu. Çoğu zaman toplu operasyonlara yollanıyorlardı. Öldürüyordu, patlatıyordu, kaçırıyordu. Kimden emir alıyordu, kimlere hizmet ediyordu; bilmiyordu. Bir zaman sonra yaptığı her şeyden tiksinir hale geldi. Kendisini öldürmeyi denedi, silahı tutukluk yaptı. Öldürmekten tiksiniyordu. Çalmaktan, patlatmaktan, insanları döverek, ezerek bitap düşürmekten. Hiç yemek yapmamıştı. Müzik aleti çalmayı denememişti. Birini sevmemişti. Başka bir hayatın mümkün olup olmadığı ile ilgili hayalleri kurdukça, yaşadığı hayata lanet eder hale gelmişti. Bu hayatı istemiyordu.
Vücudunda yaşadığı ve deneyimlediği değişimler onu endişelendiriyordu. Kusuyordu. Kan kusuyor, başı dönüyor ancak hiç olmadığı kadar güçlü hissediyordu. Bunu kullanabilirdi. Yok olabilirdi. Belki de ölebilirdi. Umursamıyordu. On kişilik ekibi komuta ettiği bir şafak operasyonundaydı. Karşıt asker grubunu etkisiz hale getireceklerdi. Lucas bu görev esnasında vücudundaki değişimlerin doruk noktasını yaşadı. Arazidelerdi. O gece gökyüzü hiç olmadığı kadar parlaktı. Mor bir güneş aydınlatıyordu karanlık deryayı.
Kendi ekibi dahil oradaki herkesi öldürmüştü. Parçalamış, deşmiş, ya da yüzlerini eritmişti. Komutanı, silah arkadaşları ve diğerleri. Bunların hiç birini isteyerek yapmamıştı. Korktu. Kaçtı. Bir tekneye bindi. Ona soru soran denizcilere tek bir cevap dahi vermedi. Kolundaki saati onlara uzattı ve yere kapandı. Uzun bir yolculuktan sonra kaderini ve kederini geride bırakmayı umdu.
Yeni adım attığı bu dünyada değişen yalnızca bedeni, zihni ve yapabildikleri değildi. Artık kontrolünün elinde olduğu bir hayatı vardı. En azından sahip olduğu büyük gücü iyi bir şeyler yapmak için kullanabilirdi. Onun yaşadığını yaşamak zorunda değildi kimse. Kötülüğe karşı olan savaşı, gördüğü zulümden ileri geliyordu. Kendisine Tigris ismini verdi. Zira paralı asker grubundayken ona bu kod adıyla sesleniyorlardı. Kurtulmak istediği, utandığı geçmişini hep hatırlamak için bu ismi kullandı. Zira her hatırladığında, neden Tigris olduğunu, neden bu yola girdiğini tekrar tekrar anımsayacaktı.
Bu berbat dünyaya yine de bir iyilik borcu vardı.
Güç
Güç Adı: Hyperion Gama Işıması
Açıklama: Hyper Gamma, diğer adıyla H-Gamma ışıması, evrende kabul edilen en güçlü ışıma olarak bilinen Gama dalgalarının bir varyasyonudur, alt türüdür. Karakterin gücünü uyandırmasından sonra güçten haberdar olan bilim çevreleri bu ışını da gama ışını olarak karakterize etmiş ve literatüre dahil etmiştir. Karakter, bu ışınları vücudunda üretebilir ve onları manipüle edebilir. Karakter yeteneğini kullanmadığı durumlarda çevresine radyasyon yaymaz.
Hyper Gama ışınları çok düşük bir dalga boyuna sahip olsalar da gözle görülebilir. Radyoaktivite seviyesi kozmik gama ışınlarına göre bir nebze daha düşüktür. Işıma genellikle koyu mavi, mor tonlarında seçilebilir. Düşük şiddetteki ışımalar cızırtılı bir ses ve sönük bir renge sahipken, yüksek şiddetteki ışımalar patlayıcı bir sese ve aşırı güçlü mor bir ışıma rengine sahiptir.
Karakterin vücudu Gama ışımasına dayanacak şekilde evrimleşmiştir ve bu yeteneği farklı biçimlerde farklı amaçlara hizmet edecek şekilde kullanması için gelişmiştir.
- Yayılım Tipi
Karakter vücudunda ürettiği ışımayı gözlerine odaklar ve baktığı yöne her iki gözünden gama ışını ateşler. Bu ışımanın hasar potansiyeli aşırı yüksektir ve bir çok maddeyi delebilir, parçalayabilir, patlatabilir ve canlı hücreleri anında öldürebilir. Menzili 50 metreye kadar ulaşan bu kullanım şeklinde ışıma aşırı hızlıdır ve isabetlidir. Yayılım tipi çok yüksek bir radyasyon yayar. Hasar potansiyeli çok yüksek olsa da ışıma karakterin gözüyle hedeflediği hedef bölgeler haricinde çevrede radyoaktivite oluşturamaz.
- Salınım Tipi
Karakter vücudunda ürettiği ışımayı kolları ya da bacaklarında düşük dalga boyu ve yüksek genlik ile sıkıştırır. Bu kullanım şeklinde radyoaktivite minimum boyuttadır. Karakter elleriyle ve ayaklarıyla oluşturduğu şok dalgalarını kullanarak yüksek basınçlı saldırılar yapabilir. Karakter enerjiyi bacaklarında odaklayarak şok dalgalarını aniden ateşleyebilir ve kendisini yüksek basınç ve ivme ile belirli bir yöne fırlatabilir. Çok yüksek sıçrayışlar yapabilir ve salınımı devam ettirdiği sürece havada belirli bir süre asılı kalabilir. Yapacağı diğer salınımlarla havada yönünü değiştirebilir ve manevra yapabilir.
- Yoğunlaşma Tipi
Karakter vücudunda ürettiği ışımayı göğsünde odaklar ve zamanla çevresine yaymaya başlar. Bu yayılım, oldukça düşük frekanslıdır ve kontrollüdür. Kendi bedenini merkez alan 5 metrelik yarıçapı gama ışıması ile doldurur ve bu alanda ışıma üzerinde kontrol sağlar. Bu alanda karakterin yaydığı radyasyon seviyesi orta seviyededir ve alanda kalan şahısların bedeni üzerindeki etkisi zamanla kendisini gösterir. Yoğunlaşma tipi kullanılırken karakter yoğunlaşma alanı içerisindeki belirli nesnelere yüksek frekansla enerji aktarabilir. Bu nesnelere dokunması gerekir. Böylelikle silahlara radyoaktif enerji yükleyebilir. Bu durumda karakter alanı kapatırsa ve yoğunlaşmayı durdursa dahi nesneler üzerindeki radyoaktif etki bir kaç saat daha kalır. Ardından azalarak biter. Karakter bu alan içerisinde Gama ışınını kendi bedeni üzerinde odaklayarak bir savunma bariyeri elde edebilir. Bu durumda nesneler ve alan üzerindeki radyoaktif etki zayıflar ve karakter tüm odağını enerjiyi kendi üzerindeki kalkanı oluşturmak için kullanır.
Sınırlamalar ve Zayıflıklar:
Karakter Gama ışımasına ve yaydığı radyasyona bağışıktır. Ancak bu enerjiyi üretirken ve kullanırken bazı sınırlamalara ve dezavantajlara tabiidir.
- Yayılım tipi uzun süreler kullanıldığında ya da ardı ardına, sık sık ateşlendiğinde karakterin göz sağlığı üzerinde negatif etkiye sahiptir. Karakterin görüşü bozulur, zihni bulanıklaşır. Bu etkiler kullanım süresi arttıkça negatif olarak katlanmaya devam eder. Yeteneğin fazla kullanılması karakterin görüşünü bozmakla birlikte merkezi sinir sistemi üzerinde tahribata neden olabilir. Bununla birlikte bu yeteneği kullanmak için karakterin "temiz" bir görüşe sahip olması gerekmektedir. Ortamdaki yüksek ışık, sis gibi etmenler görüşünü engellediğinde yeteneğini hedeflemesi zorlaşır.
- Salınım tipi düşük radyoaktiviteye sahiptir ve düşük efor gerektirse dahi yine de uzun süreler kullanıldığında karaktere fiziksel yorgunluk bindirir. Özellikle uzuvlar üzerine ekstra yük biner. Radyoaktif ışımayı kontrol etmek zorlu bir süreçtir. Vücut ve uzuvlar bu enerjiyi hem belirli bir dalga boyuna getirmek hem de belirli bir doğrultuya ilerlemek için kullandığında yorulabilir. Karakterin kasları, eklemleri ve sinirleri her ne kadar radyoaktif ışımayı kontrol etmek için yüksek oranda evrimleşmişse de, uzun süreler kullanılması vücudun hızla yorulmasını sağlar ve performans kaybına yol açar. Bu durum karakterin reflekslerine olumsuz etki eder.
- Yoğunlaşma tipi belirli bir alanı radyoaktif enerji ile doldurup o enerjiyi kanalize etmeyi sağlar. Ancak bu yetenek aktif iken Salınım tipi ve Yayılım tipi kullanılamaz. Karakterin tek odağı, enerjiye yoğunlaşmak ve onu kanalize etmek olmalıdır. Bununla birlikte bir alana etki ettiği için karakterin vücudu o alanda radyoaktivite yayan bir kaynağa dönüşür. Böylelikle dost-düşman ayırmadan enerji alanına dahil herkese radyasyon yayar. Bununla birlikte gama ışımasını göğsünde odaklayan kullanıcı bu yeteneği haddinden uzun bir süre açık tutarsa, kalp ve akciğer sorunları ile karşılaşabilir. Kasların ve sinirlerin aşırı çalışması, iç organlarda tahribat yaratır ve vücudun olumsuz tepki vermesine yol açar. İç organlar iflas edebilir.
- Farklı tipte ve karakteristikte manyetik alanlar, ortam şartları karakterin gücü üzerinde zayıflatıcı etkilere sahiptir. Bu durumlarda karakter yeteneğini aktifleştirmekte zorlanabilir, aktif olarak kullanıyorsa gücü zayıflayabilir.
- Karakter gücünü kullandıkça ses, ışık ve radyasyon yayar. Bu sebeple karakterin gizlilik içerisinde hareket etmesi zordur. Bununla birlikte radyoaktivite ölçen cihazlar ve radarlar tarafından tespit edilmeme ihtimali yoktur.
- Karakter yalnızca Gama radyasyonuna bağışıktır. Evrende var olan bilinen ve bilinmeyen diğer radyoaktivite çeşitlerine karşı bir bağışıklığı yoktur. Karakter, yeteneğini kullandıkça uzun vadede ömrünün kısalacağını bilir. Vücudu her ne kadar bu enerjiyi yönetecek şekilde evrimleşmişse de, insan bedeninin bir limiti vardır.
Kasatura - 3 Adet
- Askeri seviye çelikten imal edilmiş keskin bir bıçaktır. Kesme ve delme maksadıyla kullanılabildiği gibi yakın ve orta menzilde isabetle fırlatılabilir.
- .44 Magnum Kalibre, farklı tipte fişekler atabilen bir tabancadır. Oldukça sağlam ve dayanıklıdır. Fiber optik nişangaha sahiptir. 6 fişek kapasitesine sahiptir. Karakterin revolver tercih etme sebebi, farklı mermileri farklı amaçlarla kullanabilmesi gerekliliğidir. Silah baştan aşağı siyahtır. Silindir şarjörde bulunan her bir hazne numaralıdır ve karakter bağımsız tetik tertibat sistemi sayesinde farklı tipteki fişekleri sıradan bağımsız olarak silindiri çevirerek namluya sürebilir.
- 3 Adet Ses fişeği - Güçlü bir ses patlaması oluşturur. Dikkat dağıtmak ya da göz dağı vermek amacıyla kullanılabilir. Yakın mesafede kulaklarda geçici sağırlık oluşturabilir.
- 3 Adet Sis fişeği - Atış anında 5 metre çapında yoğun bir sis bulutu oluşturur. Bulut 1 dakika boyunca ortamda kalır ve ardından yavaşça dağılır.
- 3 Adet Flaş fişeği - Patladıktan sonra yoğun bir ışık patlaması oluşturur. Geçici körlük yaratır. Hedefleri anlık olarak etkisiz hale getirebilir.
- 3 Adet Plastik Fişek - Öldürücü bir hasar vermemek üzerine kullanılır. Ancak yine de ciddi hasar verebilir. Yakın menzilde ateşlendiğinde dokularda ezilme, kemik ve eklemlerde kırık, çatlak oluşturma riski bulunur.
- 3 Adet Misinalı fişek - İçerisinde güçlü bir sarkaç barındıran, ucunda ise kanca bulunan özel bir fişektir. Ateşlendiğinde çözülür ve uçtaki kanca hedefe saplanır. Misina ise aniden kurularak hedefin kullanıcıya çekilmesini ya da kullanıcının kendisini hedefe çekmesini sağlayabilir. Bir eşyayı taşımakta da kullanılabilir. Misina çelikten üretilmiştir ve mukavemeti yüksektir. Ancak efektif menzili yalnızca 15 metredir.
- 12 Adet Full Metal Jacket - Standart 44 kalibre mermilerdir. Zırh delme özelliğine sahip, güçlü, düz çizgide ilerleyen ancak menzili düşük mermilerdir.
Diğer Notlar:
- Karakter gücünü kullanmayı pek sevmemektedir. Ekip çalışmasına, taktiksel zekasına daha fazla güvenir. Ekipmanlarına başvurur ve önemli durumlar haricinde gücünü ortaya çıkarmaz. Çevresindekilere gücünden pek fazla bahsetmez. Gücünü kullandığında yaşayacağı yan etkiler ve çevresine vereceği hasarın büyüklüğünden çekindiği için kullanmaya karar verdiğinde en minimal şekilde kullanmaya özen göstermektedir. Çevresindekileri korumak ve ölüm-kalım durumlarında gücüne tam potansiyeliyle başvurur.
- Karakter sigara bağımlısıdır. Günde iki paket sigara içer.