Geliştirilmiş İsmi: Author
İsim: Ji-Hun
Yaş:28
Cinsiyet: Erkek
Ülke: Güney Kore
Kişilik:
Ji-Hun, hayatı bir oyun olarak gören tam bir psikopattır. Kendini bu oyunun ana karakteri olarak kabul eder ve çevresindeki herkesi bu oyunun birer piyonu olarak görür. İnsanların duyguları ve düşünceleri onun için sadece oynanması gereken birer hamle gibidir. Son derece zeki ve manipülatif bir yapıya sahiptir; planlarını dikkatle yapar, sabırla bekler ve nihayetinde eyleme geçer.
Onun için başkalarının acısı ya da çaresizliği, kişisel tatminin bir parçasıdır. Her ne kadar bu eylemler kendisine haz verse de hayatının merkezinde tutmaz. Merkezde tutmamasının en büyük sebebi ise yakalanma korkusudur. Bütün planlar kusursuz yapılmalı ve geride iz bırakılmamalıdır. Zorda kalmadıkça riskin olduğu yerde Jin-Woo yoktur. Soğukkanlı ve acımasızdır, ancak zekası ve kararlılığı ile her zaman bir adım önde olmayı amaçlar.
Boy: 1.95
Kilo:92
Görünüm:
Ji-Hun, kısa ve dağınık siyah saçlara sahip olup, gözlerini genellikle yuvarlak, koyu renkli gözlüklerle gizler. Sıradan görünen bir takım elbise giyer, ancak bu sadelik, onun içindeki tehlikeyi yansıtmaktan uzaktır. Boynunda taşıdığı ve kendine has bir sembolü olan kolye, onun için sembolik bir anlam taşır. Gözlerindeki soğukkanlılık, onun duygusuz ve hesapçı yapısını ele verir. Sakin, ancak bir o kadar da ürkütücü bir varlığa sahiptir.
GM'nin oluşturacağı görüntü aşağıdaki görüntülere oldukça benzer bir görüntü oluşturabilirse güzel olur:
Geçmiş:
Ji-Hun, Güney Kore’nin Seul şehrinde, zengin ve nüfuzlu bir ailede dünyaya geldi. Ailesinin iş dünyasındaki büyük etkisi, onu lüks içinde büyütse de, Ji-Hun her zaman derin bir yalnızlık hissetti. Babası büyük bir holdingin CEO’suydu, annesi ise dünyaca ünlü bir modacıydı. Ailesinin yüksek beklentileri, Ji-Hun’un çocukluk yıllarını sıkı bir disiplin ve yalnızlık içinde geçirmesine neden oldu. Oyun arkadaşları yerine özel eğitmenlerle büyüdü ve sosyal becerilerini geliştirmek yerine, zeki ve stratejik bir zihin geliştirdi.
Lise yıllarına geldiğinde, Ji-Hun’un içindeki boşluk daha da derinleşti. Arkadaşları arasında popüler değildi ve onlar tarafından genellikle dışlanıyordu. Ji-Hun, bu durum karşısında zamanla insanlara olan güvenini kaybetti ve onları manipüle edilebilir piyonlar olarak görmeye başladı. Sosyal hayatta aradığı dengeyi bulamayan Ji-Hun, tüm enerjisini derslerine ve kişisel ilgi alanlarına yöneltti. Ancak içinde büyüyen öfke ve dış dünyadan kopukluğu, sonunda onu kontrol edemeyeceği bir yola sürükleyecekti.
18 yaşında, lise son sınıftayken, Ji-Hun’un hayatı tamamen değişti. Sıradan bir okul günüydü ve Ji-Hun, sınıfta sessizce oturuyordu. Yanında oturan bir sınıf arkadaşı, günlerdir onu rahatsız eden bir şekilde sürekli ona sataşıyor ve küçük düşürücü sözler söylüyordu. Ji-Hun bu durumu görmezden gelmeye çalışsa da, o gün sabrı taşmıştı. Aniden, masanın üzerindeki sıradan bir deftere elini uzattı ve sinirle kalemi kaptı. Bir an bile düşünmeden, deftere şu cümleyi yazdı: “Park Min-Jae, sınıftan çıkıp kapının hemen dışında yere düşüp bayılsın.”
Bu cümleyi yazarken içini bir huzursuzluk kapladı, ama aynı zamanda garip bir rahatlama da hissetti. Ji-Hun, yazdığı şeyin gerçek olmasını beklemiyordu; sadece içindeki öfkeyi dışa vurmanın bir yoluydu. Ancak, cümleyi noktaladıktan hemen sonra, Park Min-Jae gerçekten de kalkıp sınıftan çıktı. Ji-Hun donup kaldı, neler olduğunu anlamaya çalışırken, birkaç saniye sonra dışarıdan gelen bir sesle irkildi. Diğer öğrenciler sınıf kapısına doğru koştururken, Ji-Hun yerinden kalkıp sessizce dışarı baktı. Min-Jae yerde hareketsiz yatıyordu. Onun gerçekten bayıldığını görmek, Ji-Hun’un kanını dondurdu. Bu, sadece bir tesadüf müydü? Yoksa gerçekten mi onu bayıltmıştı?
Olayın şoku içinde, Ji-Hun yazdıklarının gerçekleştiğini fark etti. Gücünü nasıl kontrol edeceğini henüz bilmemesine rağmen, bu keşif onu hem korkuttu hem de cezbetti. Bu olaydan sonra, Ji-Hun defterini daha dikkatli ve bilinçli bir şekilde kullanmaya başladı. Herhangi bir defter ve kalemle bu gücün çalıştığını anladı. Ancak bazı sınırlamaları vardı. Gücünün sınırlarını test etmek için küçük deneyler yapmaya başladı; basit komutlar veriyor ve sonuçlarını izliyordu. Bu yeni keşfi, ona hayatının kontrolünü eline alma hissi verdi ve böylece kendi hayatını bir hikâye gibi yönetmeye karar verdi.
Üniversiteye başladığında ise, bu gücün etkilerini daha da yoğun bir şekilde hissetmeye başladı. Gücünü kullanarak, sevmediği ya da onun önünde engel olarak gördüğü kişileri manipüle etti. Güç zehirlenmesi yaşamaya başladığında, sınıf arkadaşlarından biri olan Seong-Ho’yu hedef aldı. Seong-Ho, okulda herkes tarafından sevilen, parlak bir öğrenciydi. Ji-Hun, bu gücünü en tehlikeli şekilde test etmeye karar verdi. Defterine, Seong-Ho’nun kişisel hayatında yaşadığı sorunları ve karanlık düşünceleri derinleştiren cümleler yazmaya başladı. Her gün, Seong-Ho’nun daha karanlık bir ruh haline büründüğünü izledi. Bir gün, defterine son cümlesini yazdı: “Seong-Ho, yüksek bir yerden atlayarak uçmayı çalışır.”
O gün Ji-Hun üniversitede bir intihar haberi duydu. Seong-Ho, üniversitenin en yüksek binasından atlayarak yaşamına son vermişti. Bu olay, Ji-Hun’u hem ürküttü hem de ona gücünün sınırlarını net bir şekilde gösterdi. Artık gücünün ne kadar tehlikeli olduğunu biliyordu ve bunu kontrol altında tutması gerektiğini anladı.
Bu olaydan sonra, Ji-Hun kendini toplumdan soyutladı. Defterini artık çok daha dikkatli kullanıyordu ve kimseyle yakın ilişkiler kurmamaya özen gösterdi. Gücünü devlete kaydettirdi, ancak gücünün fark edilmemesi için sıradan bir yaşam sürmeye karar verdi. "Author" adı, yalnızca resmi kayıtlarda geçen bir künyeydi ve Ji-Hun bu kimliği gizli tutmaya kararlıydı. Tanınmamak ve gücünü gözlerden uzak tutmak, onun için hayati bir önem taşıyordu. Artık hayatını tek başına sürdürüyordu ve kimseye bağımlı olmadan, küçük bir evde yaşıyordu.
Güç
Güç Adı: Author
Açıklama:
"Yazar" gücü, bir deftere yazılan eylem veya talimatların, deftere yazılan hedef üzerinde mutlak kontrol sağlamasına olanak tanır.
Yazılan şeylerden sonra cümle sonuna nokta konulduğu gibi hedef tarafından anında uygulamaya geçilir ve hedef insansa bilinci açıktır ancak bedenine ve diline söz geçiremez. Hedef yazılan eylemleri eksiksiz yapar. Bu sırada bedeninin kontrolü kendisinde değildir.
Eğer yazılan şey düşünce de içeriyorsa hedefin zihninde ikinci bir benlik gibi yazılan düşünce hedefin zihninde belirir.
Yeteneğin yapısı gereği kullanıcının iz bırakması minimum düzeydedir.
Yetenek cansız nesnelere de etki eder. Ancak bu konuda sınırlamalar vardır.
Sınırlamalar ve Zayıflıklar:
- Yazılan eylemler geri döndürülemez; bir kez cümle sonu nokta konulduktan sonra değiştirilemez.
-Yeni bir eylem yazılmadan önce önceki yazılan eylem tamamlanmalıdır. Aynı anda iki farklı eylem yazılamaz.
- Bir eylemin iptali için deftere veya kullanılan kaleme zarar verilmesi gerekir. Genelde bu işlem sayfa yırtma şeklinde yapılabilir.
- Defter tamamlanmadan yeni bir defter kullanılamaz.
- Her deftere bir kalem atanır. Kalem kaybolursa defter kullanılamaz olur. Defterin tahrip edilip yeni deftere geçilmesi gerekir.
- Kalem kırılısa veya biterse hedef üzerindeki aktif eylem son bulur. Eski defter çöp olur. Yeni defter ve yeni kaleme ihtiyaç duyulur.
- Defterin deformasyonları etkisini kaybettirir ve yeni deftere geçmeden önce bir saat beklemek gerekir.
- Bir saat geçmeden bir deftere yazılırsa bir şey olmaz. Normal defter ve kalemden farksız olur.
- Herhangi bir harf okunulmayacak kadar kötü yazılırsa emir gerçekleşmez.
- Yazım hatası veya anlatım bozukluğu olursa emir gerçekleşmez veya yanlış gerçekleşir.
- Bu yüzden sakin bir şekilde, uygun şartlar altında yazılması önemlidir.
- Kalem kaliteli olmalıdır ve harfleri kesintisiz yazmalıdır. Kalitesiz kalemde mürekkep kesintiye uğrarsa eylem gerçekleşmez. Baştan yazılması gerekir.
- Eğer kullanıcı zor durumdaysa ve acil bir emir vermesi gerekiyorsa bir sayfaya büyük harflerle kısa bir emir vermesi gerekebilir. "O, DÜŞER." gibi.
- Hedefin kabul etmekte zorlanacağı şeyleri yaptırmak için detaylı yazılması gerekir.
- Karakter Allah değildir. Yaratamaz. Yoktan var edemez. Olan şeyleri kullanır. Onlar üstünde kontrol sahibi olur.
- Emirler geniş zaman şeklinde yazılmalıdır. "Yerdeki bıçak Ji-Woo'nun eline zarar vermeden kondu." değil "Yerdeki bıçak Ji-Woo'nun eline zarar vermeden konar." şeklinde olmalıdır.
-İntihar etmek gibi şeyleri yaptırmak için dolaylı yoldan ve detaylı emir yazılması gerekir. "Min-ji kendini ödürür." Değil de "Min-ji bıçağı toprağa sivri kısmı yukarıda olacak şekilde sağlamca dikip bıçak sanki ense yastığıymış gibi bıçağın üzerinde yatar." Şeklinde yazılmalıdır.
-İşlemin gerçekleşmesi için hedefin kullanıcının görüş alanında olması gerekir.
-Doğru bir hedef seçimi için hedefin isminin bilinmesi daha iyi olur. Örnek: "Starglass'da kahve içen adam solundaki kişiye tokat attı" derse bu eylemi Starglass'da oturan başka biri yapabilir. İsim bilmesi daha isabetli olur.
-Cansız nesnelerde birçok kişiyi etkileyen emirlerin verilmesi mümkündür ancak bu kullanıcıya çok yük bindirir. Örnek: "Ji-Woo'nun bulunduğu yerde 7,1 şiddetinde 3 saniye süren deprem oluşur" şeklindeki bir emir gerçekleşir ancak kullanıcı hastanelik edebilir.
İlişkili Ekipman ve Malzemeler:
- "Yazar" defteri: Yazılan eylemleri kaydeden özel defter. Deforme olmaması ve her yönüyle iyi korunması gerekmektedir.
- Kalem: Deftere yazı yazmak için kullanılan kalem. Bir defter için aynı kalem kullanılmalıdır. Bozulmamalı veya bitmemelidir.
Diğer Notlar:
- Gücün kullanımında dikkatli olunmalıdır çünkü hedefin bilinci açık kalır ve yazılan eylemler hedef tarafından deneyimlenir.
- Nokta konulduktan sonra geri dönüşü yoktur.
-Deftere ve kaleme zarar gelmemesi gerekir.
- Defter ve kalemin korunması, gücün etkinliğini sürdürebilmesi için kritik öneme sahiptir.
-Kullanıcı üstünde fazla yük binmesi sonucu sırasıyla oluşan semptomlar (net sınırlar içinde değildir tamamen gm insiyatifindedir.):
• Damarların şişmesi, ve kan basıncının artması.
• Baş ağrısının artması.
• Kas ağrısı.
• Kulak uğultusu.
• Geçici işitme kaybı.
• Görüş bulanıklaşması.
• Burun kanaması
• Kulak kanaması
• Görüşte siyah benekleşmesi.
• Öksürük
• Kan kusma
• Kalıcı işitme kaybı.
• Geçici körlük
• Bayılma
• Koma
• Ölüm