V

Post Reply
User avatar
V
American Gods
American Gods
Posts: 45
Joined: 24 May 2024, 23:53

Künye
Geliştirilmiş İsmi: V
İsim: Vincent Bentley (Kimliğe geçirilmiş ismi Vincent Bentley'dir, ancak gerçek ismi sadece kendisi tarafından bilinmektedir.)

Yaş: 26
Cinsiyet: Erkek

Ülke: Amerika - Florida / Miami

Kişilik: Vincent dışarıdan oldukça sakin, ağır hareket eden ve babacan tavırları olan bir insandır. Yüzünde her zaman görülebilecek sade bir gülümseme vardır. Davranışlarından sükunet dökülmektedir. Tanımadığı insanlara karşı ne soğuk, ne sıcaktır. Tam ortada kalan tavırlarıyla tanımadığı hiçbir insana gerçek rengini göstermemek konusunda uzman birisidir. Bu yönü, yüzündeki sade gülümsemeyle birleştiği zaman dış görünüşü gibi ağır bir insan olduğu anlaşılabilir.

V, dostlarına fazlasıyla düşkündür. Yanında bulunan iki arkadaşına da sonsuz bir saygı ve sevgi ile bağlıdır. Onları her zaman korumak, her zaman yanında tutmak ister. Onların bazı hareketlerine karşı sert eleştirilerde bulunabilir, ancak bunu onları sevdiği için yapar. Dostlarına karşı sinirlenebilir, üzülebilir veya kırılabilir, ancak günün sonunda tüm sıcaklığını yine onlara göstermektedir. Arkadaşları için her şeyi göze alabilir, buna ölmekte dahildir. Bu yönünü onlara çok fazla belli edemese de, onların içten içe hissettiklerini umut ederek yaşar.

Duygularını gücü gereği gizlemesi ve dizginlemesi gerektiğinden, o an ne yaşadığı çok zor anlaşılan birisidir. Bazı durumlarda duygularının kontrolünü tamamen kaybetse de, çoğu zaman oldukça sakin durmasını bilir ve bu konuda kendini eğitmeye devam eder. Arkadaşlarına bir şey olacağını düşündüğü zaman korku ve öfke duygularının kontrolünü kaybeder, arkadaşlarına fiziken veya zihnen gerçek bir şeyler olduğunda ise öfke duygusunun kontrolünü tamamen kaybeder. Çoğu zaman dostlarının yanında gerçek kahkahalar atamaz, samimiyetsiz duran kahkahalar atar. Bu durum onu içten içe yaralar, dostlarıyla gerçek bir kahkahayı paylaşamamanın acısını içinde taşır. Ancak bazı durumlarda bunun da kontrolünü kaybeder ve yeri göğü inletecek kahkahalar atabilir.

Bir lider olarak, kimsenin ona biat etmesini beklemez, ancak sözlerinin kaale alınmasını ister. Sözlerinin tartışılmasına ve eleştirilmesine açıktır. Daha çok yol gösterici ve destekçi liderliği benimsemiştir. Kendisinin ön plana çıkmasındansa arkadaşlarının ön plana çıkması onu daha da mutlu eder, kendisi arka planda kalmaktan gocunmaz. Ancak ciddi ortamlarda sözünün kesilmesine anlayış göstermeyen bir yapıya sahiptir. O konuştuğu zaman birisi onun sözünü sonuna kadar dinlemelidir, zira kendisi de karşısındakine saygı göstererek aynı tavrı göstermektedir.

Kendisi için yıllarca babalık etmiş adam olan Vincent’in alışkanlıkları kendisinde de bulunmaktadır. Her uyandığında, yemekten önce, bir hareket yapmadan önce tanrıya dua eder. Bu dualar herhangi bir kutsal kitapta geçen sözler değildir, tanrıyla bire bir iletişime geçtiğini düşünerek direkt onunla konuşmalar yapar. Ellerini birbirlerinin içine geçirir ve yüzünün önüne getirir, gözlerini kapatarak dua etmeye başlar. Bu duaların hiçbiri sessiz değildir, her zaman sesli bir şekilde çıkar.

Eski çetesini katleden David Jonathan’a karşı büyük bir öfke taşır ve her zaman onu düşmanı olarak görmektedir. Onunla karşılaştığı anlarda travması tetiklenir ve bir anda bütün kontrolünü kaybeder. Buna bağlı olarak gücünün kontrolünü sağlayamaz, hareketlerini planlayamaz, durmaksızın saldırmaya ve güç salgılamaya devam eder. David Jonathan onun görüş açısından çıkmadığı veya nefes almadığı sürece bu durum durmadan tetiklenecek, çok daha büyük yıkımlara sonuç olacaktır.

Eski çetesinde sağ kolu olan Martinez’in çocuğuna ve dul kalan karısına maddi yardımda bulunur ve mümkün olduğunca onları saklamaya çalışır. Martinez öldükten sonra onun yeni doğan oğluna da Martinez Jr. İsmini vermiştir. MJ için ikinci bir baba gibidir, boş olduğu zamanlar vaktini onunla geçirmeyi sever ve onu elinden geldiğince eğitmeye çalışır. Martinez’in yanmış motorunu saygısından ve sevgisinden, hatırasını canlı tutabilmek için açtığı butik bar olan Wild Panda’nın içerisinde tutmaktadır. Ayrıca Martinez’in kendisinin olduğu resim tablosu kocaman bir çerçeve içerisinde çalıştığı barın arkasında asılıdır, çetesinin diğer üyelerinin resimleri de bar içerisinde küçük çerçeveler halinde sergilenmektedir. Onların hatıralarını kendince canlı tutmaya çalışmaktadır.


Boy: 212
Kilo: 140
Görünüm: Oldukça iri yarı olan V, atletik bir vücuttan ziyade tam bir kas yığınına benzer. Kemikli bir yüz hattına sahiptir, vücudu büyüklüğüne rağmen tamamen orantılıdır. Kumral saçlara sahiptir, orta uzunlukta olan saçları dalgalı ve dağınıktır. Cam mavisi gözlere sahiptir, sağ gözünün altında "Y", sol gözünün altında ise "M" dövmesi mevcuttur. Sinek kaydı traşıyla gezer, düzenli sakal traşı olur ve sakal bırakmayı sevmemektedir. İki kulağında da siyah, yuvarlak küpesi vardır. Bütün vücudu dövmelerle kaplıdır, suratında sadece iki adet dövme vardır. Genellikle beyaz, yakası açık bir gömlek, kemerle birlikte giyilmiş siyah bir pantolon ve altına Harley botlar tercih eder. Üstünde kırmızı, uzun bir ceketi vardır. Boynunda "KP" yazılı bir kolye vardır.

Geliştirilmiş kıyafeti, tamamen vücuduna yapışmış simsiyah bir kostümdür. Vücudunun hiçbir yerinde başka bir detay yoktur. Maskesinin surat kısmında, iki adet beyaz göz detayı vardır, dışarıdan sadece resim gibi gözükse de içeriden normal bir şekilde görüş sağlamaktadır. Kafasının üstünde kostümle birleşik, yapışık duran kral tacı vardır. Kostüm tarafından sarmaşık gibi sarılmış görüntüsü bulunmaktadır. Gözlerinin altındaki bir diğer detay ise ağız kısmındadır. Yarısı oldukça sinsi bir şekilde gülen, yarısı ise üzgün bir dudak motifi bulunmaktadır. Rengi beyazdır. V'nin gücünün ve kendi iç dünyasının dengesizliğini yansıtmaktadır.



Geçmiş:

Asıl adı Sterling olan Vincent, fakir bir ailenin altıncı çocuğu olarak dünyaya gelmişti. Ancak onun dünyaya gelme amacı, diğer çocuklardan daha farklıydı. Aile onu doğurmuş ve doğduğu gibi organ mafyasına satmışlardı. Organ mafyasının elinde oldukça sağlıklı bir şekilde büyütülüyor, ancak onun haricinde hiçbir şey görmüyordu. Hiç dışarı çıkmamıştı, sadece etrafında insanların konuşmasıyla konuşmayı öğrenmişti, beş yaşına kadar hiç yatakta bile yatmamıştı. Çaresiz bir şekilde kesileceği, biçileceği ve bir çöpe atılacağı günü bekliyordu. Asıl isminin Sterling olma sebebi bile, onu satın alan tetikçinin isminin Sterlin olmasından kaynaklanıyordu. Kendisine ait hiçbir şeyi olmayan birisiydi.

Beş yaşında yaşadığı kafesin içerisinde beklerken, bir takım çığlıklar duyduğunda yerinden kalktı. Küçük kafesin içinde bir şekilde doğrulmaya çalışıyor ve neden çığlıklar duyduğunu çözmeye çalışıyordu. Bunlar önceden duyduğu çocuk veya kurban seslerinden farklıydı. Birkaç silah sesiyle birlikte, içindeki korku artıyordu. Daha öncesinde böyle bir şeye şahit olmamıştı, kafesin önüne doğru akmaya başlayan kan gölünü gördüğündeyse, korkudan içi titremeye başladı. Çığlıklar kesilmişti, silah sesleri durulmuştu ve geriye sadece adım sesleri kalmıştı. Kan gölüne basan adımın çıkardığı sesle birlikte korkudan titreyen içiyle birlikte tüm vücudu titremeye başladı, ardındansa yer sallanmaya başladı.

Karşısındaki adam, ne olduğunun az biraz farkındaydı, adımlarını kesmişti ancak Sterling bu durumu durduramıyordu. Ne içinin titremesi duruyor, ne de yer sallantısı duruyordu. Gitgide kötüleşiyor, sallantının şiddeti artmaya başlıyordu. Ancak son hatırladığı şey, üzerine gelen bir sopayla birlikte gözünün karardığıydı. Gözlerini açtığında ise, hiç bilmediği yumuşak bir objenin üzerinde yatıyordu. Baş ağrısı kafasını zonklatırken, ellerini yumuşak objenin üzerinde ittirerek kendini doğrulttu. Ateşin başında bir şeyler yudumlayan bir adam vardı, bir şeyler ısıttığı belliydi ve mükemmel bir koku burnuna geliyordu. Daha önce hiç böyle bir şey koklamadığına emindi. Sterling’in uyandığından emin olan adam yüzünü ona doğru döndürdü.

Bütün yüzü derin yaralar içerisinde duran, siyah saçlı, kirli sakallı bir adamdı. İlk kez gülümseyen bir surat görüyordu Sterling. Adam, hiçbir şey demeden önündeki kaseyi ve kaşığı uzatıp, “Ye.” Diyerek emir veriyordu. Böylesine güzel kokan bir şeyi eline aldığı gibi kaşığa bile gerek duymadan yemeye başlamıştı. Bir hayvan gibi yiyor, var gücüyle bitirmeye çalışıyordu. Bu iğrenç görüntüye karşılık adam suratını başka yöne doğru çevirmişti. “Kimse elinden almayacak, düzgün ye şunu.” Adamın kelimelerinden hiçbir şey anlamamıştı, düzgün yemenin ne olduğunu bile bilmiyordu. Hızlı bitirdiği kasenin ardından ikincisini almış, ancak midesi dolduğu için daha yavaş yemeye başlamıştı. Yine de yemeye devam ediyordu, şişip çatlayacak olsa da yemeye devam edecekti.

“İsmin ne çocuk?” diye sordu adam. “Sterling. Öyle diyorlar.” Dedi ağzı dolu bir şekilde. Adam bir süre sessizce düşündü, sonrasında tekrardan konuşmaya başladı. “Beğenmedim. Bundan sonra adın Vincent olsun. Sana V diye hitap edeceğim. İster misin?” Kendisine yöneltilen soruyu anlamamıştı, ilk kez ondan bir şey isteniyor olmasının şaşkınlığıyla bir cevap bile verememişti. Sadece başıyla onaylayarak kabul ettiğini göstermişti. Sterling, artık Vincent’ti. “Senin adın ne? Sana ne diyorlar?” diye sordu Vincent adama. “Benim adım Yoru. Aslen Amerikalı değilim. Birkaç iş için buradayım.” Diyerek açıklamıştı adam kendini. O günlerde yaşının ve yaşadığı olayların verdiği cehaletle hiçbir şey anlamamıştı.

Yoru, gün geçtikçe Vincent’in gücünün farkına varıyordu. Potansiyelinin çok üstlerde olduğunu anlamıştı, onu eğitmeye başlamıştı. Aralarındaki bağ gittikçe artıyordu, hem bir yetişkinin yapacağı işleri öğretiyor hem de V’nin çocuk kalmasını sağlıyordu. Bazı zamanlar beraber dondurma yiyerek geziyorlar, bazı zamanlarda ise mekanlara baskın yapıyorlardı. Yoru’nun işi, çeteler için haraç toplamak ve adam öldürmekti, bunun için para kazanıyordu. V bu gerçeği çok hızlı bir şekilde hazmetmişti, zaten dış dünya ilgili pek bilgi sahibi değildi. Yoru’nun işlerini devam ettirmesi gerektiğini anlamıştı. Aylar geçiyor, seneler geçiyordu, Yoru bildiği çoğu şeyi V’ye öğretmişti, onun gücünün tam potansiyelini anlamasa da elinden geldiğinde kavramaya çalışmıştı.

V, soyadını da Yoru’dan almıştı. Yoru’nun her zaman hayali olan Bentley bir aracı gördüğünde, kendisine Bentley soyadını almaya karar vermişti. Artık ikisi aynı hayatı paylaşmakla kalmamış, aynı hayalleri paylaşıyorlardı. İkisi de bir gün bir Bentley sahibi olmak istiyordu. Ancak Yoru henüz Bentley almayı göremeden, büyük bir hastalığa yakalanarak yataklara düşmüştü. O zamanlar kendi yeteneğinin verdiği fiziksel güçle yaşıtlarından çok çok daha iri ve güçlü olan V, Yoru’nun işlerini bir şekilde devam ettirmeye çalışıyordu. Yoru’ya verilen görevleri kendisi yapıyor, mekanlara tek başına baskın yapıyordu, haraçları tek başına topluyordu. İlk cinayetini de o görevlerden birinde, 12 yaşında işlemişti.

Günler böyle akıp giderken, Yoru zar zor nefes alıyordu. Yataktan hiç kalkamıyordu, yemeğini bile V yediriyordu. Bir gün V’nin elinden tuttu, aldığı her bir nefesin işkence olduğu anlaşılıyordu. “V.” Ağzından zar zor çıkan kelimeye var gücüyle odaklandı çocuk. “Benim yolum, buraya kadardı. Sana öğretebileceğim her şeyi öğrettim. Yanında olabileceğim kadar oldum. Ancak daha fazlası, olmayacak. Bundan sonra, tek başına yaşamayı öğrenmelisin, evlat. Yaşa, öldür, aşık ol, hayatta kal, hayallerine ulaş. O Bentley’i, satın al.” V’nin gözü dolmaya başlamıştı, Yoru’nun ise nefesi git gide daha kötü bir hale geliyordu. Yaşlı adam, son gücüyle elini V’nin saçların attı ve okşamaya başladı. “Evlat.” Okşamalar yavaş yavaş ağırlaştı, daha yavaş bir hale geldi, en sonunda göğüs kafesinin oynamasının durduğu gibi eli de durdu.

O gün hakkında bilinen tek şey, bir ağlamayla birlikte tüm evin yıkıldığıydı. Çevrede olaya uzaktan şahit olan insanlar, sadece bir ağlama duyduklarını ve ardından neredeyse yerin bile yarılmaya başladığını söylüyorlardı. V, o gün gücünü kontrol edemediğini ve duygularının baskınlaşmasıyla gücünün tamamen kontrolden çıktığını anlamıştı. Geriye Yoru’dan kalan bir Haç Kolye ve motor vardı. Bu olaydan birkaç hafta sonra Yoru’yu gömmüş ve motoruna atlamıştı. O Bentley’i almak ona kalmıştı, eğer Yoru’nun söylediği gibi öbür tarafta bir dünya varsa ve onu izliyorsa, Bentley’e bindiğini görecekti. Bunun içinse, yeni bir adım atmak istiyordu. Kendi işlerini, daha doğrusu Yoru’nun ona miras bıraktığı işlerini bir tık ileriye taşıyacaktı. Bir motor çetesi kuracaktı.

O zamanlarda tanıştığı en yakın arkadaşı Martinez, kendisinden üç yaş daha büyüktü. Özel bir güce de sahipti, etrafına dumanlar saçabiliyordu. Martinez çeteler konusunda V’den daha bilgiliydi, iş konusundaysa V daha bilgiliydi. Beraber motor çetelerini iki motorla birlikte kurmuşlardı, King’s Palace adlı çeteyi büyütmek için sürekli iş kovalıyorlardı. Beraber her anlarını geçiriyorlardı, çok fazla kavga etmişlerdi, çok kan içinde kalmışlardı. Üç yıl içerisinde çetelerini 50 kişilik bir çeteye evriltmişlerdi. Artık başkalarının işlerini yapmaktan ziyade, başka çetelerin getirdiği uyuşturucu konvoylarına baskın atıyorlar, onların paralarını çalıyorlar, gerekirse öldürüyorlardı.

V, 16 yaşında geldiğinde çok büyük bir düşman edinmişti. Devils motor çetesine yaptıkları bir baskında beş kişiyi öldürmüşler, tüm paralara el koymuşlar ve çetenin patronu David Jonathan’ın kolunu koparmışlardı. Bu olaylar yaşandığında, çete yeni bir kutlama yapıyordu. Martinez’in bir çocuğu olmuştu ve tüm çete işi gücü bırakmış, çocukla ilgileniyordu. Sürekli Martinez’in evinde takılıyorlardı, kendi mekanlarını boşlamışlardı. Birkaç ay sonrasında, çok büyük bir iş için mekanda toplanmaya karar vermişlerdi. Çok büyük bir vurgun yapmayı planlıyorlardı, belki de birkaç yıl işe çıkmalarına gerek kalmayacak kadar büyük bir vurgun.

Akşam belirlenen toplantı saatinden önce, V tek başına motorla gezinti yapmaya karar vermişti. Hayatında pişman olduğu en büyük kararlar arasında olan bu kararın ardından, yavaş yavaş mekana yaklaştığında is kokusunu almaya başladı. Dumanlar mekanın üstünde tüterken, içinde hem korku hem öfkeyle motoruna gaz veriyordu. Yaklaştıkça is kokusu daha da yoğunlaşıyor, dumanlar tam olarak mekanın içinden yukarıya doğru çıkıyordu. İçindeki korku daha da tetiklenirken, Devils çetesinin yeleklerini gördüğünde, korku yerini öfkeye bıraktı. David Jonathan toparlanmış ve tüm mekanı aleve vermişti, üstelik kendi çetesindekilere ait cesetleri yerde görebiliyordu. David’in tam önünde ise, Martinez yanmış bir şekilde duruyordu.

Martinez’i görmesiyle birlikte bir anda tüm öfkesini açığa çıkaran V, önüne gelen herkese saldırmaya ve herkesi katletmeye başlamıştı. Ancak David’in planı daha iyiydi, olay yerinden kaçmadan önce tüm polisleri V’nin üstüne salmaya başlamıştı. Güçlükle durdurulan V, Devils çetesinin üye sayısını yarıya indirmeyi başarmıştı. Hapse adım attığında, kendine bir intikam yemini etmişti. Martinez’in ve diğerlerinin intikamını alacak, Bentley’e David’in kellesini monte ederek binecekti. 4 Yıl boyunca hapiste geçirdiği her gün bu intikam planlarını düşünüyordu. Bir yerden sonra kendisini dizginlemek için Yoru’dan edindiği alışkanlığı devam ettirdi. Her gün dua ediyordu, bu onun içindeki öfkeyi ve gücü biraz daha sakinleştiriyordu.

Hapisten çıktığında 20 yaşındaydı. Devils ekibinin yaşadığı güç patlamasından, kaynaklarından haberdardı. Ancak kendi elinde hiçbir şey kalmamıştı. Hayatını idare ettirmek için Yoru'dan ve kendi ekibinden kalan parasıyla butik bir bar açmaya karar vermişti. Wild Panda isimli butik barı açtıktan sonra, kendisi için oldukça değerli olan Hazel'la tanıştı. Ondan iş isteyen kızı reddetmiş ve yanında işe almıştı. Aralarındaki samimiyet, beraber yer altı işlerine girmeleriyle birlikte daha da artıyordu. Yaş farkları fazla olmasa da, onu kız kardeşi olarak görüyor ve kendince oldukça önemli bir noktaya koyuyordu.

Güç
Güç Adı: Güç Hükümdarı

Açıklama: Güç hükümdarlığı, kullanıcının içindeki saf enerjiyi kontrol etmesini, hem fiziksel hem de liderlik özelliklerini çok üstünleştiren bir yetenektir. Kullanıcı, bu yetenek sayesinde içindeki saf enerjiyi manipüle ederek çeşitli şekillerde yönlendirme imkanı sağlar. En belirgin olanı, saf enerjinin yarattığı karizma artışıdır. Konuşmaları, hareketleri, tavırları ve davranışları tamamen saf enerjisiyle birlikte hareket eder, bu konuda kontrolü elinde değildir (Dezavantajları ekte olacak).

Kullanıcı, enerjisini belirli bir noktaya odaklayarak yoğun bir kuvvet oluşturarak fiziksel anlamda çok yıkıcı saldırılar yapabilir. Aynı şekilde, uzuvlarını fiziksel anlamda daha üst düzeye çıkarabilir, enerjisini güçlendirmek istediği uzvuna yönlendirebilir. Enerjisini bir uzvuna yönlendirmek yerine dışarıya salarak kendi baskın gücünü insanların üzerinde kullanabilir. Bunun etkisi, karşısındaki kişinin iradesine ve kullanıcının salınım yaptığı enerjiye göre değişim gösterebilir. Enerji saldırıları, mor bir aura şeklinde görülebilir. Bu enerji yoğun bir kuvvetle salındığında salınımın seviyesine göre mor ve dengesiz bir enerjinin salındığı görülebilir.

Kullanıcı, saf gücünü içinde yaşıyor olmasının ve kontrol edememesinin verdiği sonuçlarla birlikte fiziksel olarak üstündür. Hız, çeviklik, dayanıklılık ve fiziksel güç olarak üstündür. Enerjisini yoğunlaştırmadan önce de bu etkilerden faydalanmaktadır. Çoğu ağır ve büyük cismi kolayca kaldırabilir, uzun süreli fiziksel aktivilerde yorulmadan performans gösterebilir, insanüstü bir hız ve çeviklik gösterir.


Sınırlamalar ve Zayıflıklar: Karakter, yeteneğini kontrol edememektedir. Bu sebeple, bazı durumlar içerisinde kontrolsüz yıkımlara sebep olabilir. Bu sebeple yeteneklerinde genel olarak kısıtlama kullanmak durumunda kalabilir ve sürekli eğitim yapmalıdır. Çoğu zaman elinde bir haçla birlikte tanrıya dua ederken kendisini görmek mümkündür, içindeki saf Gücü dizginlediğini düşünmektedir.

Karakter, yoğunlaştırmadığı ve vücudunda saf bir şekilde gezinen enerjiyi kontrol edemediğinden, sürekli sakin kalmak zorundadır. Herhangi bir duygunun aşırı yüklenimi ile birlikte daha kontrolsüz güç patlamaları yaşanabilir. Bu patlamaların yaşanmaması için karakter korkmamalıdır, fazla sevinmemelidir, ağlamamalıdır, öfkelenmemelidir. Eğer ki olumlu veya olumsuz herhangi bir duygusu fazla yüklenirse, içindeki Güç enerjisi kontrolsüz bir şekilde patlamalar yaratacaktır.

İlişkili Ekipman ve Malzemeler: Yok

Diğer Notlar: Bilinen duygu patlamaları;

Korku: Çok ani ve hızlı bir salınım yaratır. Bu salınım insanları baskılayacak seviyede de olabilir, durduğu yeri çökertecek seviyede de. Korkunun seviyesine göre değişkenlik gösterir.

Sevinç: İnsanları baskılayan bir salınım yaratır, sallanma etkisi de mevcuttur.

Öfke: Kontrolü en zor olan duygu patlamasıdır. Öfke halinde yapılan tüm saldırılar tamamen kontrolsüz ve en yıkıcı saldırılardır. Kullanıcı, hiçbir saldırının gücünü ayarlayamaz, öfkenin seviyesine göre gücünün tüm potansiyelini kullanarak tam bir yıkıma sebebiyet verebilir.

Üzüntü: Kontrolü öfkeye göre daha kolay olan duygu patlamasıdır, ancak kontrollü saldırılar yapamaz. Saldırıların hepsi belirli bir seviyede yıkıcıdır, alt seviyesi bulunur, bu alt seviye de yıkıcıdır. Üzüncün seviyesine göre değişkenlik gösterir.
Image
User avatar
Barisu
Admin
Admin
Posts: 21
Joined: 11 Oct 2023, 15:21

Onaylandı. İyi RP'ler!
User avatar
V
American Gods
American Gods
Posts: 45
Joined: 24 May 2024, 23:53

Karakterime döndüm.
Image
Post Reply